Zamanın birinde doğmuşsun toprağa düşen bir tohum gibi
Kimseye sormamış hayat
"Bir ömrü sırtlanıp bilinmez sona yürümeyi ister misin" diye
Sen de sormamışsın niye geldiğini
Herkese neyse bana da bir şeyler düşer diye boy vermişsin bir ağaç fidesi gibi
Önyargısız, sorgusuz
Yalanın en çok döndüğü dünyada
Emekle, sevgiyle, sevdayla kök salıp dolanmışsın
Yazı, yaz
Kışı, kıştır diye kaptırmışsın kendini ömür mevsimine
Baharı bitmez sanıp ıskalamışsın
Aklının erdiği yerde durulmuşsun
Sorgular başlamış içten dışa
Gidenlere bakmışsın: Dönmemişler
Gelenlere bakmışsın: durmamışlar
Sonunda bir kendine kalmışsın
Onu da son lokma gibi yutan yutana
Son durak gibi biten bitene
Sen hancı olmuşsun
Emeğin yolcu
Nasırlı ellerinde bahardan kalma bir tomurcuk
Gül dibine gömülü gülüşler gibi burukça gülümser
"Ne ekmiştin ki biteyim" diye sorar gibi.
Her ektiğini biçemezmiş meğer insan
Hasat zamanı anlarmış yüreğinden eline akan tırpanda
Keskin bıçak gibi sızlanırmış anılar
Her tohum bir olmazmış
Ektiğini biçende değil marifet
Ekmeden biçilmemekmiş asıl zanaat
Yine de "yılmak yok" demişsin
İdam sehpasında
İlmeği boynunda hapşıran mahkuma
"Çok yaşa diyen"cellat gibi bilmişsin hayattan umut kesmemeyi...
Çorak bir toprak gibi kalmışsan ömrün son deminde
Çıkmayan nefese umut bağla
Şöyle sancısız bir yerden düş dile
İçinde sen
Emekle sevdayla bahar dile
Bir de sağlık dile
Ansızın gelse de hapşırık ile
Çok yaşa yorgun yürek❤️ Her şeye rağmen çok yaşa!☺️
Kayıt Tarihi : 18.9.2021 23:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!