Şehrin ışıkları tüm ihtişamıyla yanarken senden çok uzakta karanlıklar içerisinde bir sokak lambasının altında durup, son sigaramı yakacağım. Belki soğuk olacak hava belki sıcak bilemem ama titreyecek ellerim, gözlerimi silerken.
Saat gecenin tam ortasını gösterecek ve ben sensizliğinle kutlayacağım yaş gününü. Herkesten ve her şeyden uzakta, herkesten ve her şeyden gizleyerek… Yalnızca senin yokluğun ve benim varlığım olacak o sokak lambasının altında. “Aaah ulan” diye başlayan cümleler kuracağım, geç kalmışlığıma, imkansızlığa ve belli başlı ahlaki kurallara isyan ederken.
Sana vereceğim bir hediyem bile olmayacak ne acı, söyleyecek tek sözüm olmayacak, tutacak elin, tutunacak dalım olmayacak… Sen olmayacaksın, sesin, gözlerin, ellerin… Yalnızca senin yokluğun ve benim varlığım olacak o sokak lambasının altında. Kapkara bir örtü gibi geceyi saran gökyüzüne bakıp derin bir sessizlikle “Aaaaaaah Ah!” diye sesleneceğim sana… Senin çok uzağından, duymanın imkansız olduğu ama derinden hissedeceğin bir sessizlikle!
Aynı gökyüzünün farklı açılarında keşfe dalacağız sonra… Sen; Venedik semalarındaki yıldızlarda beni ararken ben, bilmem kaçıncı sigaramın son nefesini çekip…
“Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!” diye ağlayacağım… Nerede, nasıl, hangi şartlar altında olurum kestirmek zor ama illa ki bir sokak lambasının cılız ışığı altında ve karanlık bir sokakta karanlık gökyüzünde duran bir yıldızda göreceğim seni…
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta