““Akıl
Akıl akıl olsaydı adı gönül olurdu
Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu.
Necip Fazıl Kısakürek““ (Ruhunuz şâd olsun büyük Üstad)
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
““Akıl
Akıl akıl olsaydı adı gönül olurdu
Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu
üstadın bu fikri bana uymadı
'gönül gönül olaydı akıl'a ne gerek vardı 'diyeceğim ben-akıl başa bela -mutsuz eder insanı-mutsuz deli gördünüz mü hiç
““Akıl
Akıl akıl olsaydı adı gönül olurdu
Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu.
Necip Fazıl Kısakürek““ (Ruhunuz şâd olsun büyük Üstad)
Akıl, gönül gözüne inebilmeyi şaşıdı
Gözler, bakarken takılmaya çakıldı
Yürek, coşkuda çarparken fırdöndü oldu
Gönül, gönlü bulmaya artık tansığa d/adandı
Ad, mahzun, yetim, acılı, fakirlik mekanı sanki
Gülün adı, gönül, gönlün diye konuşuluyor daha
Hem o koşu bu kuşu ve bir de dile getiriş var ama
Sorunlara ad vermeyi bile şaşıdık sorma…
Yeterlik ayıbına gibi bozkır örnek sunulmuş
Uyanışa Allah ihtarı yetmemiş olduğuna inat
İnsanlığa bir insan daha katılır ümidine işte
Ezelden beri söylenilen güzelliğe o güzelliğinde
Sunduğun bu enfes sanat, bu enfes Usta emeğin
Şiir de sanat, şiir de Allah bulabilen Üstad ile
Kabirde cennet saltanatına bina olur inşallah
Hâlâ dünyamızı da çok seviyorum ben…
Mart 2006 (sanat, bunu etigi içine sığdırır mı bilmiyorum, ama ben duygumu onlara nasıl ileteceğimi bilmiyorum, onlarla hâlâ yaşadığımızı, bir tarih sayfaları da yazılıyor işte...öyle bir tür gibi içimde yaşatmak, belki duyar yardım kanatlarını vatanıma, dünya aşkına açarlar...ümidim diye...)
Sevinç Kavuk
Tebrikler nur yürek...
Rüya
Buğuluydu rüyam gözümü açtım,
Üstad tebessümle bana bakıyor.
Dedi evlat müjde! Sıratı geçtim,
Sümbüller raks eder bülbül şakıyor.
Üstad! Üstad! Dinle hemen sorayım,
Kalktı mı Sakarya? Bende varayım,
Nerede Mürşidin ben yalvarayım,
Dedi dostum sessiz Kuran okuyor.
Kuran mı okuyor? Ben bir cüz alsam,
Görüp de yüzünü himmetle ölsem,
Ben de Üstad ben de doğruyu bulsam,
Hadi gurban çabuk zaman akıyor.
Tekrar rüyalandım gitmişti üstat,
Akif’i aradım Akif'i heyhat,
Hasretle bakıştık engeldi sırat,
Elinde Safahat ona bakıyor.
Bu nasıl rüyaydı inceden ince,
Melekler gibiydim kalkmadan, önce,
Gezdirdi Cenneti boylu boyunca,
Cilveli Huriler sine yakıyor.
Ömer'im anlattım rüya halini,
Göremedim ah! Ballar balını,
Gülünü koklarım gördüm gülünü,
Rüyam İrem bağı güller kokuyor.
21.08.2005 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
[email protected]
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta