İnsanoğlu dünyada, beşeri zaaflarının farkına varmakla işini bitirdiğini zannediyorsa, yanılıyor demektir. Aslında zaaflarının farkına varmakla başlıyor iş. Dünyada dünyalı olarak ama dünyevî olmayan, dününde ham bir nakış, çiğ bir oluş bulundurmadan yaşamak ve eser üretmek şart.
Bu şartı savsaklamadan, insanlara huzur bahşetmek için, sığda kürek çekerek sıradan bir şekilde değil, şiir gibi güzel, temiz ve berrak bir şekilde saflığının korunması gerekiyor.
Düşünmek; dünü didiklemek, günü yumak yumak sarmak değildir. Aksine dünü ve bugünü dillendirmek için aklını karartmadan, yüreğindeki hiçbir iyiliği unutmadan, vicdanına selam duran yükümlülüğü hep yükseklerde tutarak yürüme cehtidir. Bu cehti ilim, aşk ve ahlakla yemleyerek ve her dem yenileyerek yaşatma mücadelesidir.
Düşünen insan, kendini ve kendi dışındakileri iyi anlayan, anlamaya gayret gösteren insandır. Hep güzel ve sağlıklı fikirlerle dolan, yükseklerde uçan, serin ovalarda bir narin çiçek gibi açandır. Düşünen insan duyar, duyurur ve doyurur.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta