Çok geç olmadan,
Gülen dudakların hıçkırıklara boğulmadan gel.
Çok geç olmadan,
Parlak, mavi gözlerin bulutlanıp sağnak, sağnak,
Gül rengi yanakları, yıkamadan gel.
Çok geç olmadan,
Yüzüme bakmaya cesaretin varken gel.
Gel,
Seni görmek istemiyorum beyaz gelinlikle,
Seni istemiyorum böyle....
Ellerimde bir demet çiçekle,
Buruk sevincine ortak olmadan gel.
Gel,
Seni tanıdığım gün kahrolsun, gel.
Bir mücrimin son arzusu kabul et, öyle gel,
Üzerine elinle çıkardığın sehpaya,
Vurmak için de olsa gel.
Gel,
Çok geç olmadan gel.
Sensiz dolu bir hayatın sarhoşluğuyla,
Mutsuzluğun başıma taç edildiği bu yaşta,
Artık mahkumum, ebediyyen bu aşka,
Gel, bu esaretten kurtar,
Çok geç olmadan,
Güneş, son kere batmadan gel.
Kayıt Tarihi : 13.3.2013 15:05:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Fahreddin Arslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/03/13/cok-gec-olmadan-17.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!