‘’Duracak’’ ışığı yandığı halde, durakta açılmayan kapı için, pardon diye seslendi inmek isteyen bayan. Sırtındaki geniş yük ile, daha hızlı ilerleyebilmek için, pardon dedi, kalabalığa dalan hamal. Adres sormak için köşedeki büfeye yaklaşan genç, pardon diye başladı sorusuna. Gıcığı tutunca, elini ağzına götürüp, pardon dedi, haberleri sunan spiker.
Pardon… pardon… pardon…
………………….
Burada dört satırla geçiştirdiğime bakmayın, aslında, kırk katır bile az gelir,
günlük ihtiyacı karşılamak için, bu kelimeyi taşımaya …
Hı, hı- cık, cık – he, he- şişt- hey- gibi birçok yerli kelimenin yerini aldığı gibi
o kelimelerin on katından fazla kullanılmakta her gün. Gizli bir anlaşma ile kaldırıldı sanki yerli kelimeler. Örtülü ödenek gibi nereye gittiği bilinmez...
Dünyaya geldiğim gibi
Ya zamanından çok geç
Seni bu yaşta sevdiğim gibi
Mutluluğa hep geç kalırım
Duyarlılığınız için teşekkür ediyorum. Hala umut var demek ki!
NE DİYEBİLİRİZ?
şiirden çok komposizyon okudum :)güzel
Pardon.....
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta