Çoğalır, hissederiz; çoğalsın düşünülen ...

Bazen fırına girmek gerekir,
kiri ayıklamak için
sıçrayan lavın merkezine
girmek –hatta bir süreliğine
bir olmak onla- bazenleri elzemdir.
Arkadan gelecek olan günün Güneşi,
ışık çünkü kaçınılmaz olan şeydir.

Bazı şeyler, kişiliklerimizle
hayat süreçlerinden geçirdiğimiz
oranda duyarlı, onu …
Geçirilenin ne olduğundan
daha ziyade; bütünleştiriciliktir
şu halde bizde, o’ndan kasıt, o *
ayrılıkçı ya da güzel olsa da.
Çünkü aslen etkisi yoktur.
Sayımız bizim az bilinse de,
esas bilinmeyenler değildir
bilinenler, ama az denklemleri
de barındırır kendi içinde.
İşte her şey burada saklıdır.
Aslında gizli olduğu mevki
kendi güdümünden ücra,
ama kendisi olanca berraktır.
Bir solda sıfır, sayıların azlığı;
rakamların barındırdığı, önemli:
Bazı şeyler, kişiliklerimizle
hayat süreçlerinden geçirdiğimiz
oranda duyarlı, onu …
Ve böylece, önemli azalmaması
karakterin ya da azı, sayıların.
Azı çünkü sayılar azalsa da;
kişilik biner kendi üstüne,
artık kalmış yirmili yaş azı dişleri gibi.
Ve tekrar su basar akordeon körüklü,
Ankara’daki Macaristan Elçiliği,
bedenen gözükür ama, sütun gibi:
Báthory Erzsébet,
Carpathian Dark Countess
o’its Dark Cséjthe Fortress.
İstemeden geçilir
bu lanetli uğraklardan.
) Buraların ev sahibi ya
da sahibeleri değilizdir,
beklenmeyen konuklarıyızdır.) -
Çünkü- hep sonra ışık çıkar.

Sevgili Naime ablanın duyarlı yorumu üzerine

*Küçük o: benzetme, O değil, o. Şeytan olabilir -veya bir ölçüde Azrail adlandırılan, yaşam söz konusu olduğunda- iyicil enerjiye direnmeye çalışan

Bathory: Eski kan içen ve kurbanların kanıyla banyo yaparak güzelleşen biri.
Ama sonunda o da yaşlanmaya başlar ki haklı şekilde kendi sonunu bile göremeden yakalanır ve infaz edilir.