Toprak ananın, yoksul memesinde
Emzikteydi,doğduğum memleket
Göz yaşları buz kesmiş
Acılı anaların ağıtlı yüreğinde
Sönmeyen, kordan bir ateşti
Yiğitlerin çiçek çiçek açtığı
Mahcup pişman Soğanlı dağı
Çocuktum
Melek yüzlü anaların dilinden
Acı ve yoksullukla karılmış
Gam yüklü masallar dinledim geceleri
Biri varmış, biri yokmuş
Köyün birinde, yoksul bir kadın
Onun da zalim bir kocası varmış
Kadınlar çok masumya….
Sonrası masal işte....................
Çocuktum
Karanlık düşlerinize güneşi doğurmak için
Aldım Yusuf yüzlü yüreğimi elime
Ayrılık acısıyla yanan yüreklere
Su serptim, Doğu Ekspresi’nde
Sallanan pembe mendillere
Sevdalar gözü yaşlı kalmasın diye
Kol oldum, nakış nakış
Her siren sesinde
Akide şekeri, elinden alınan
Uçurtması vurulup, bisikleti çalınan
Babasından dayak yiyen
Gözü yaşlı, bir çocuktu yüreğim
Çocuktum
Daha on altı yaşındaydım
Dünyadaki, zulümlere ve haksızlıklara karşı
Baş kaldırmıştım
Dünyanın kara yazgısını, değiştirmeye yemin etmiştim
Kurak çölleri, tırnaklarımla kazdım
Nil boyu kanallar açtım
Yüreğinizin susuz bahçelerine
Nil’i akıttım köpük köpük
Nil’i akıttım, çağıl çağıl
Ellerim parçalandı, kanadı tırnaklarım
On altısında kızılca kıyamet
Vazgeçemediğim, ölümüne sevdamdı
Sömürgesiz ve kansız bir Ortadoğu
Çocukların uçurtmalarına çizdiğim
Kanadı gümüş umudumdu
Benim en güzel düşümdü
Fırat ve Dicle’nin kardeşliği
Uçurtmamı vurdular gıkınız çıkmadı
Tank paletleri arasında
Bir gelincik çiçeğiydi
On altısında öldürülen gençliğim
Durup seyrettiniz akan kanımı
Ahhhh insanlık adına
Asıl bu duyarsızlığınızdı beni öldüren
15-8-2004
Ankara
Kayıt Tarihi : 12.3.2005 20:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!