Bayramlar herkesindir.
İster ülkemizde olsun, ister dünyanın en varsıl ya da en yoksul bir başka köşesinde.
Bayramlar herkesindir, ama önce çocukların.
Bir bayram gününün getirdiği farklılığı, parıltılı coşkuyu, öncesindeki gizli heyecanları, sonrasındaki serbest bırakılan hüzünleri, su katılmamış bir masumiyet ile önce çocuklar fark eder, onlar yaşar.
Çocuklar bayramların, kapı kapı dolaşıp el öpen, şeker toplayan aksesuarları değildir.
Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Devamını Oku
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
İşte bunun için kendi çocukluğumun bayramlarını özlüyorum.......Bilmezdim o zaman çocuk ölümlerini.......Savaşlardan korkardım ama böyle acımasız olduğunu bilmezdim....Açlığı yaşamadım fakat nasıl olduğunu tahmin ederdim..Şimdi ise öğrendim gördükçe.......Şimdi bayram denildiğinde bir yanımı hüzün kaplıyor...Dayanışma duygularımızı kaybetmeye başladığımızı görmek ise beni son derece incitiyor..Dargınlıkları, kırgınlıkları unutmamız gerektiğini biliyoruzda bir türlü başaramıyoruz...Tıpkı barış içinde yaşamamız gerektiğini bildiğimiz gibi....
Ahh çocuklar ne çok isterdim size çocukluğumdaki bayramlardan ikram etmeyi.İnanın bu kadar çok şeker yoktu..Her evde çikolata bulunmazdı....Belki sadece bayramlarda elbise alınırdı ama....çok güzeldiler...çookk......İçimden geçen bu..size çocukluğumda ki bayramlardan ikram etmek....Aldırmadan bir anlık bile olsa öfkelere, acımasızlıklara ve çığlıklara.....Lütfen..Bir an gözlerimizi kapatıp bu şekerlerden yiyelim birer tane.....
Kutluyorum Cevat Bey....Alaca oldu gönlüm....
Bir sarı saçlı,mavi gözlü Fatoş bebeğimi,birde o çok sevdiğim elma şekerimi anımsadım;birde yitip giden değerlerimizi...Hüzün,yaşanırsa hüzün,yaşanmazssa yara olarak kalır..Bazen canımızı acıtsada yaşamak lazım hüzünleri..Yüreğinize sağlık.
Bayram yangını bir yazı okudum şimdi ve ölmüşlüğümüzün kokuları geldi burnuma. Tam da, bayram tadında bir yazı için kutlaya hazırlanırken Çeştepe'yi. Sarsıldım, utandım, içim yangın yerine döndü.
İki çocuğumun bebeklik fotoğraflarına bakamadım, sustum.
Ne diyeyim Çeştepe; haklısın dost. Bu ülke çocuklarını sevmiyor hiç. Çocuk gülüşlerine katlanamıyor kimseler. Hiç bir şey yapamasak, yavaş yavaş içlerindeki çocuğu öldürüyoruz zamanla. Tıpkı bizim içimizdeki ölü çocukluğumuz gibi.
Evet, bayramlar kutlu gelsin hepimize. Kapımızı açık tutalım, şeker kutularımızı dolu.
Dostlukla.
İçimizdeki çocuk ölmedikçe tüm günlerimiz bayram tadında geçecektir. Kendi ellerimizle kirlettiğimiz bu dünyayı yine kendi ellerimizle temizleyeceğiz. İşte o zaman tüm çocuklar yaşayacak bayramı, gönül coşkuları ile. Nice bayramlara... Esenlikler dileğimle...
Bayram=çocuk birbirinden ayrılmaz kavramlar;çocuk=oyun da olduğu gibi. Sayın şair çok isabetli tesbitler yapıyorsunuz Nazım Hikmet'in unutulmaması gereken dizeleri yazıyı daha anlamlı kılmış.Ama bir bakın reklamlar büyüklere yönelik bu güzel yazınızdan ötürü tebrikler sayın şair
Merhaba Cevat bey,
Yazınızı birkaç defa okumaya lüzum yok,o kadar sade ve güzel ustaca kaleme alınarak yazılmış bir yazı ki, bir defa okumayla verilmek istenen mesajlar gayet açık anlaşılıyor.,,,,
Bende bu değerli yazınıza istinaden çocuklarla ilgili yazmış olduğum bir şiirimi kabul buyurursanız bırakmak istiyorum. Tam puanımla kutlarım,,,,
kaleminiz daim olsun,aydınlık ve huzur dolu yarınlara....,saygılarımla,,,,,,,,,,,
Çocukların Hayal Dünyası Kararmasın
Sevgiler mavilere
Sonsuz gökyüzüne
Engin denizlere saçılsın
Karışsın sulara
Buharlaşsın
Bulutlarla buluşsun
Rüzgârlarla dört yana aksın
Dünya ya yayılsın
Yeryüzüne damla damla yağsın
Damlalar filizlensin
Sevgi çiçekleri açsın
Her sevgi çiçeğine
Barış adını koyalım
Barış çiçeklerini
Gönüllere saçalım
Sevgileri siyaha yazmayalım
Gökyüzünden ölüm bombaları yağmasın
Şarapnel olup insanları öldürmesin
Maviye yazalım,
Yeşile yazalım
Gökyüzünden barış yağdıralım
Yeryüzüne yeşil yeşil sevgi saçalım
Sevgileri mavilere,yeşillere salalım
Sevgi çiçekleri sonsuza dek açsın
Sevgi çiçeklerinden barış doğsun
Sevgi ve barış isterken
Çok şey mi istiyorum
Neden insanların kini
Neden insanlığa düşmanlığı
Neden masumların ölümü
Sevmek o kadar zor mu?
Barış hayal mi?
Gökyüzünden bombalar yağmasın
Geceyi mermiler aydınlatmasın
Ölüm feryatları yükselmesin
İnsanlar ölmesin
Çocukların hayal dünyası kararmasın
Şöyle bir gün gökyüzüne baksam
Sevgi çiçeklerinin yağdığını görsem
Allah’ım çok şey mi istedim
Dualarımı kabul etsen
Dinçer Demirel
Kimbilir, belki herkesin kendi bayramına dair bir manşeti vardır hiç silemediği... Mutlu manşetler olması dileğim.
Yazınız beni çocukluğuma götürdü, bayram heyecanım yüzünden hep allerji olur her yerim kabarırdı. Tüm ailenin toplandığı bayram yemekleri, bayram hediyeleri, annemin dinmez telaşı, ne güzel günlerdi. Haklısınız bayram hepimizin ama en çok çocukların. Bu bayram onları sevindirmek için daha fazla çaba harcayalım ki ileride saklanabilecekleri anıları olsun. Ve hiç bir çocuk çocukluğundan utanmasın.
Sevgi ve saygılarımla...
tecrübenizi ve yoğun duygularınızı,içerik olarak çok özel bir konunun başlığı altında bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim...bazı değerlerimiz kaybetmemek adına bu tür aktarımların haytımızda çok önemi olduğunu düşünüyorum...bayram ve çocuk iki muteşem kelime,başlı başına bir önem hyatımızda,değerlerimize ve çocuklarımıza sahip çıkmak dileğiyle...saygılarımla
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin,
şeker de yiyebilsinler.”
(-nazım hikmet-)
bayramlar.. artık tatil gözü ila bakılan...ve cocuklar yüzleri kirli eleri camur dolu...
henüz antolojide yayınlamadığım başka bir sitede yayınladığım bir şiirimi paylaşmak geldi içimden...
OYUNCAKLARIMI İSTİYORUM
Merhaba küçük serçe
Niye bakarsın öyle mahzun yüzüme
Bahar gelmiş bak dallar tomurcuk
Süzülsene gökyüzüne
Yoksa senindemi kanadını kırdılar
Yoksa senindemi düşlerine kan damladı
Uzun zaman oldu hatırlamayalı
Çocuk rüyalarıma uğramayalı
Serçecik sen yok olmayı istedin mi her şeyden çok
Peki sen hiç nefret ettin mi ? Öldürecek kadar
Ben istedim…
B e n i s t e d i m…
Karanlık bir gecede katledildimi rüyaların
Beyazın boyadılar mı karaya
Söküp aldılar mı yüreğini acımadan
Kapkara yüzler kirli eller dokundu mu
Hani kavak yelleri zamanı
Yetişemedim… Yeşeremedim
Doludizgin atlılar geçti
Ezildim…
Söylesene minik serçe
Her geçen gün dirhem dirhem yok oldun mu
Ve başka sen’e uyandı mı bir sabah
Sen olmayan senden olan
Kin tohumları ektin mi yüreğine
Öğrendin mi yaşamayı böylesine
Ben öğrendim…
B e n ö ğ r e n d i m…
Hiç sevmedim biliyor musun
Bakma öyle yüzüme
Gözlerin neden buğulu yapma…
Bana maviyi anlatsana
Aşk nedir… Tutku nedir öğretsene
Saçlarıma papatya tacımı taksana
Alıp kanadına uçursana
Alicenin diyarına
Oyuncaklarımı istiyorum…
Oyuncaklarımı istiyorum…
16 Nisan 2008
Hamiyet Göz
onlarda cocuktu düşleri katledilmeden...yüzleri kirletilmeden....susuyorum....
papatyalar yüreğinize
'Heyhat, göçüp geçmiş büyüklerinin ardından
Bir buruk nostaljinin de onlar olacak farkında.
“Hey gidi günler” hep olacak, hiç bitmeyecek
Ömür bu işte, nasıl geçtiğini kimse bilmeyecek.'
diyebilmek isterdim.
Sayın Ceştepe'nin dile getirdigi gerceklere duyarsız kalmak da inkar etmek de mümkün degil.
O zaman şunu diyebilirim. Güzellikleri bozmak isteyecek, iyi giden işlere çomak sokacak birileri her zaman var ve her zaman var olacak.
Yapılacak nedir ?
Her ne şekilde olursa olsun onlara engel olmaya çalışmak.
Esenlikler....
Bu şiir ile ilgili 62 tane yorum bulunmakta