ÇOCUKLUK YILLARIM Serbest
Kuzularımızı, oğlakları mızı otlatırken tuzluk kayasında,
Gök gürültüsü arkasından şimşekler çaka çaka yağardı,
Nisan yağmurları, çocukluk yıllarımda.
Deli taylar gibi koşuşturur durmazdım kırlarda,
Kuzularla, oğlakların peşlerinde bir sağa, bir sola,
Gök gürültüsü korkutur, yedi renk Gökkuşağı sevindirirdi.
Dilek tutar, fal bakardım papatya yapraklarından,
Çocuksu aşkıma uğur sayardım sarı ile kırmızıyı.
Hoşuma gider, mutlu ederdi çocuksu bir sevda.
Tepeden, tırnağa sırılsıklam ıslanmak geçerdi içimden,
Bereketli nisan yağmurlarında.
Yapışsın isterdim giysilerim tenime,
Kav gibi kurutsun dilerdim,
Bulutların arkasına saklanan güneş,
Bana bakıp gülünde.
Koşuşturur dururdu börtü böcek, uyanır kış uykusundan,
Son bulurdu kısırlık mevsimi,
Başlardı tenvir tenvir doğurmaya tabiat ana.
Yünleri ıslak karınları tok,
Zıplar durmazlardı oğlaklarla, kuzular.
Yanık kaval nağmeleriyle bir o yana bir bu yana.
Azığım yeyip doyana karnım,bende başlardım zıplayıp oynamaya.
Dökülürdü dudaklarımdan,
Mısra mısra, kıta kıta şiir damlacıkları,
Ta örümden akşama...
ÇOBAN SESİ
Kırlarda bağrımı deldi,
Hazin hazin kaval sesi,
O anda aklıma geldi,
Derdim bu bir çoban sesi...
Kocayemiş çam ağacı,
Kokar otlar burcu burcu,
Mavi, kırmızı, turuncu,
Derdim bu bir çoban sesi...
Ak koyun meler yanında,
Ses verir çanı boynunda.
Ana vatanın koynunda,
Derdim bu bir çoban sesi...
Yoktu zamla zulüm derdi,
Özgürlük kırlarda derdi.
Rızaoğlu ilham verdi,
Yanık yanık kaval sesi...
Batmaya varanda güneş kızıllıklar arasından,
Bir gün daha akşam olurdu, yorgun, argın,
Döner gelirdim mutlu, sıcak yuvamıza hava iyice kararmadan.
İçerdim tarhana çorbasını yansa da ağzım dilim,
Anamın sımsıcak koynuna bir an önce saklanıp uyumak için.
10 NİSAN 1955 İlkokul yıllarım Berçenek Köyü-Afşin
FAHRİ BULUT RIZAOĞLU
Kayıt Tarihi : 18.11.2019 14:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!