Çocukluk ve Sevmek

Herşey hiçbirşeyin başlamadığı zamanlarda güzeldi
Hani o çocukluk denen masumiyet dönemlerinde
Daha aşkla,dertle,çileyle tanışmadan önce
Yani kıymetini bilemediğimiz çocuklukta güzeldi herşey

O zamanlar da dertlerimiz vardı elbet
Ama o dertlerimiz yaşımız kadar küçüktü
O zaman ki dertlerimiz ya komşuları kızdırmaktı
Ya da ezilmiş bir kola kutusunun peşinden saatlerce koşmaktı
Dertlerimiz sadece bunlar deildi elbet
Sonraları gazoz kapağına vurulmuştuk
Ve mahalleden arkadaşlarla ilk kavgamızı
Bir gazoz kapağı uğruna yapmıştık

Derken zaman bize sormadan geçti ve gitti
Biz de büyüdük geçen zamanla ve dertlerimizde büyüdü
On beş yaşında karşılıksız da olsa ilk aşkı tattım
Ve meğer aşkla beraber daha birçok şeyi tatmışım
Mesela gözyaşını mesela uykusuz geceleri ve tütünü ve özlemeyi
Çocukluğumuzda gözyaşına sebep ya bir tokat olurdu babamızdan yediğimiz
Yada mahalle kavgasında dayak yiyince gururumuza yedirememizden olurdu
Şimdiyse gözyaşlarının sebebi tuhaf,tarifsiz bir kalp ağrısı

Uykusuz gecelerle tanışmıştık sonra;
Geceler uyumak içindi elbet ama uyuyabilenler için
Yüreğinde deli boranlar,fırtınalar olmayanlar için
Benim her gecemde şiirler cûşa geliyordu
Ben uyumak istesem de onlar beni uyutmuyordu
Ve her gecenin o alaca şafağında uykusuzluğum kağıtlardaydı

Meğer ne zor şeymiş bilmek ve sevmeyi öğrenmek
Hayatta en büyük dert buymuş gibi geliyor insana
Sanki omuzlarıma yüce dağları yüklediler
Ve sanki beni cehennem ateşine ittiler
Ve sanki,sanki çocukluğum güzel bir düştü
Ve beni bu düşten sevda ile uyandırdılar...