Çocukluğumun Yoksul Masalları

Keziban Arpacı
64

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Çocukluğumun Yoksul Masalları

Çocuktuk,

Gülümser mevsimler geçerdi gözlerimizden
Geleceğe meyilliydi dilimizdeki tüm fiiller
Annemizi çokça severdik,çok ağladığı için belki
Ya da pek tanıyamadığımızdan babamızı
Bütün babaları getiren akşam düşmandı bize
Solan bir hayatın gençliğini silerdik penceremizde

Yutkunduk,

Ellerinde reçelli ve sarelleli ekmeği bölüşenlerde
Köftenin mayonezle birleşimini gizlice hayallendik
Suyumuzun kesik olduğunu ve elektiriğimizin
Dayak yedik de öğretmenimize bile demedik
Günlük harçlıklarını harcayanları da gördük
Çocuk gözlerimize bakmamayı öğretemedik

Gocunduk,

Teneffüslerde kalemi kaybolanların yaygarasından
Ders aralarında habersizce yapılan aramalardan
Hiçbir yerimizde (kalbimiz hariç) olmadığı halde yaramız
Sökülen ayakkabımızı gururla dikti de anneciğimiz
Yoksulluğun günden güne büyüyen deliğine
Denk gelmeyecekti o günlerde hiçbir yamamız

Utandık,

Zaman zaman lastik çizmelerimizden,silik defterlerden
Sümerbankın pazenleri ve patiskaları dillenirdi sırtımızda
Kömür tozundan tezek yaparken öğrendik kışın karalığını
Akdenizin koynunda ısınınca ellerimiz zamanla
Bizi terk eden şehri de unutturacaktık hafızamıza
Yoksulluğun utanç olmadığını babamızla öğrenecektik

Umuttuk,

Beyaz bir tülbentin mavi boncukları kadardık
Hastalanmadan geçirdiğimiz her kışa bahardık
Sobamızda çıtırdayan kayısı çekirdeğinden ala
Tavuk kırıntısıysa soframızdaki o gün bayram
Ah annemizin tebessümü ahh babamız evde
Vallahi bugün bayram billahi o gün bayram

Tutunduk,

Eylülün saçlarından akdenizin sarp yamaçlarına
Çocukluğumuzun yutkunmasıydı umutlarımız
Şehrimiz terk ederken bizi eprimiş bir kamyon şarkısında
Veda etmeyi bilemeyecek kadar uykuluydu masalımız
Bütün acılarını beydağına sadaka verir gibi savuran
Ağlamayan ve uyumayan tek daldı anamız
......

malatya,ikibinon

Keziban Arpacı
Kayıt Tarihi : 3.3.2010 11:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Canan İşdaş
    Canan İşdaş

    Harika bir siir Keziban Hanim.....Herkesin duygularina tercuman olmussunuz sanki....Sayfama alacagim....

    Cevap Yaz
  • Derviş Güneş
    Derviş Güneş

    YABAN SEVDASI

    Bozkırın toprağı yabanım
    Annesini unutmuş zavalı
    Gönülde anonim türkü tutmuş
    Gülüyor nasır tutmuş ellerine..

    Nasıl söylerdi zaten
    Kadın esref mahalesinden
    Garip,teriyle karnını doyuran
    Üzülmemek için..az görse sevinridi

    Eli ayağı titrek korkak heycan
    Tuttuğu hep kazma kürekt...
    Nasılsa yetiyor hulyası kendine
    Müebbet etmiş türkü gözlerine

    Mutluluk, yok küçüğü büyüğü
    Ulaşılmaza erşimenin yolu..
    AZIĞI! soğan ekmek bayramm
    KATIĞI! ruyasındaki birazcık SEN

    Cevap Yaz
  • Ahmet Kırmızı
    Ahmet Kırmızı

    ne çok tanıdık, ne çok bildik sancılar.
    ve iyi ki yaşandılar.

    muhabbetle..

    Cevap Yaz
  • Hasan Tan
    Hasan Tan

    'Ağlamayan ve uyumayan tek daldı anamız'

    o da öldü gülümseyerek ..
    üşüyordu..
    utansa da gözlerim ceketim şahittir ;
    üşüyordu
    ve içimde beyazdan siyaha dönüyordu zaman
    ölüyordu..
    zaman yutkunmak için zaman isteye dursun
    ölüm anlaşılmak için ruh..
    gocunmak yok Azrail'e..

    her şey gibi annem de O'na dönüyordu..

    :(

    Cevap Yaz
  • Muhammet Yalçın
    Muhammet Yalçın

    Çocukluğumuzun yutkunmasıydı umutlarımız
    tebriklerimle.umutların var olmasını dilerim hocam

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (10)

Keziban Arpacı