Tahtadan hodam vardı benim
Çocuklar hodamla oynardı
Değnekten sopam vardı benim
Hodama vurunca kayardı
Abıcam yontmuştu hodamı
Kuru bir çamın gövdesinden
Abılam vermişti sopamı
Kızılcahamam meşesinden
Sopa hodayı devirirken
Ededen birden koşulurdu
Çoban hodayı çevirirken
Kahkaha ile coşulurdu
Çoban yakalarsa birini
Kurtulurdu çoban olmaktan
Hak edip koca aferini
Vazgeçerdi saç baş yolmaktan
Taşa çarpıp hodam yarıldı
Doymadı bebeler oyuna
Hepsi birbirine sarıldı
Zırlayıp durdular boyuna
Osman Akçay
Kayıt Tarihi : 15.4.2020 15:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hoda, Kızılcahamam yöresinde çocukların sopalarla oynadıkları bir oyun ve bu oyunda yontularak ortaya konulan koniye benzer ağaç parçasına verilen addır. Oyun ebesi yani çoban tarafından hoda ortaya dikilir. Diğer oyuncular ellerinde birer sopa olduğu halde işaretli ede yerlerinde beklerler. Ededen hodaya her oyuncu sırasıyla sopasını atar. Sopalardan biri hodayı devirmeyi başarırsa herkes sopasını almak için koşar. Çoban hodayı yerine koyduktan sonra oyunculardan birine eliyle değebilirse yeni çoban o olur. Kızılcahamam şivesinde amcaya ‘abıca’, yengeye ‘abıla’, çocuğa ise ‘bebe’ denir.
![Osman Akçay](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/04/15/cocuklugumun-oyunum-hoda.jpg)
Üstadım
Kaleminize, yüreğinize ve yazan ellerinize sağlık.
Şiiriniz harikaydı.
Tebrik ederim.
Sağlıcakla kalın.
Selamlar ve saygılar sunarım.
Ortadan ikiye ayrıldı
Oyunu yarıda bıraktık
Hepimiz oturduk ağladık
Ne güzel bir anlatım
Tebrik ederim değerli Şaşr
TÜM YORUMLAR (17)