iki örgülü değil saçlarım
artık annem örmüyor dantelden yakalıklar
siyah da değil önlüğüm
kırmızı pabuçlarım da yok artık
sırtımda taşımıyorum çantamı
ne beslenme çantam, ne de suluğum var
boyama kitaplarımda kaldı gökkuşağım
resim defterine çizdiğim
ağacım, güneşim, bulutum, evimde yok
ne fasülyelerim kaldı
ne çubuklarım, ne de sayı boncuğum
fişlerimde yok artık ama hecelemiyorum
artık kırmızı kalemle yazmıyorum konu başlıklarını
kalemtraşımda yok açmıyor kırılan kalemlerimi
silinecek bir şeyim de kalmadı artık
güzel yazı defterime en güzel yazımı da yazmıyorum
beyaz tebeşiri elime alıp
ayaklarımı yukarıya kaldırıp
kara tahtaya yazı yazmak gibi bir derdim de yok
uzun zamandır flütümün sesi de çıkmıyor
tazı gibi koşmuyorum sokaklarda
saklambaç, seksek oynamıyorum
ne kumdan kalelerim var
ne de bez bebeklerim...
sokaktaki erkek çocuklarıyla kavga etmiyorum
gazoz kapalarım boya kutularında artık saklı değil
ne top oynuyorum, ne de misket
meyve ağaçlarının tepesi beni unuttu artık
elime bir çivi alıp toprağa saplamıyorum
etrafımda deli gibi de dönmüyorum
dokuz taşı üstüste koyup devirmiyorum artık
sevdiğim ''arap kızını'' söylemiyorum
elele tutuşup söylediğim ''kutu kutu pense''lerim de yok
mendil kapıp kaçacağım yerim de yok
bu sokakta herkes beni terketti
çoğu ya öldü, ya evlendi ya da taşındı
bir ben kaldım bu sokakta
büyüdükçe küçülen çocuk oldum
06 aralık
pierre loti / eyüp
Kayıt Tarihi : 7.12.2005 10:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Tülay Sustam](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/12/07/cocukluguma-yolculuk-27-den-7-ye.jpg)
Mürekkebi hiç tükenmesin yüreğinin...
DEDİĞİN GİBİ YA ARAP KIZI MI GELİYOR YAĞMUR YAĞDIĞINDA AKLIMIZA,MİSKETLERİN KAYIP,BELKİ OYNANMAYI BEKLİYOR KİMBİLİR NERELERDE.
VE TANIDIĞIMIZ HER İNSAN YOK OLUYOR GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE ,YAŞAMAK İYİMİDİR SEVDİKLERİMİZİ KAYBEDİNCE ...
ŞİİRİNİZİ ANDIRAN BİR ŞİİRDE BENDEN ,
SEVGİYLE KALIN...GECENİN EN OLMADIK SAATİNDE..
Ertuğrul Bayam
Çocuktuk
Acıymış,hüzünmüş bilmezdik
Oyunlarımız vardı hepimizin
Mutlulularımız,
Bebeklerimiz,arabalarımız
Annelerimiz titrerdi üzerimize
Babalarımız kızardı
Yalandan uzak saf aşklarımız
Kızaran bir yüzümüz vardı,utandığımızda
Kurdelelerimiz,okul çantalarımız
Sevimli sıra arkadaşlarımız vardı
Çocuktuk ne de güzel
Büyüdük,
Ne yüzümüz o saflıkla kızarıyor artık
Ne annelerimiz hayatta
Babalarımızda kızmıyor
Oyunlarımızda yok
Bebeklerimiz elsiz ayaksız
Arabalarımız dağılmış
Mutluluklarımızın yerini
Keskin acılar almış
Büyüdük,
Büyümez olaydık
30,11,2005
O kadar uzaklara götürdün ki.Dönemiyorum bir
türlü.Artık eriklerin, rahmetli Müyesser hanım teyzenin bahçesinden çaldığımız günkü gibi tadı yok.Affet Müyesser teyze.
Paylaşımınız için, yaşattıklarınız için teşekkürler.
Sevgiyle..
TÜM YORUMLAR (10)