Çocukluğuma Küçük Bir Gezinti

Çocukluğumda,
Babam maden ocağından,
Senelik izne ayrıldığında,
Köyüne götürürdü,
Annemi,beni,kardeşlerimi.

Karayolu yoktu o zamanlar,
Sarıldık mı dağların yamaçlarına,
Elimizde çantalar,
Yürür,yürür,yürürdük..
Uzun boyluydu babam.
Attığı adımlara yetişmek için,
Koşardı arkasından annem.
Bizler çocuktuk,
Oynar,koşar,zıplar,
Onlardan önce köyün başına varırdık.

Ninem gördümü bizi,
Başlardı ağlamaya.
Dur ağlama,daha yeni geldik,
Derdi babam.
Gideceğimiz güne ağlarmış,
Meğerse ninem.

Akşam oldumu,
Kör karanlıkta sokakta,
Ateş böceklerini yakalamaya çalışırken,
Birbirimizle çarpışırdık.
Ağlardık,sızlardık,canımız yanınca.
Eve koşardık,
Annemin çağrışıyla.

Gaz lambası ışığında,
Fındık ayıklar,
Birbirimize atardık.
Çuvallar dolusu çok gelirdi,
Arta kalanlar bizleri eğlendirirdi.
Mısır soyardık bazen.
Köyün tüm gençleri gelirdi.
Köy türküleri söylenir bir taraftan,
Bir taraftan gelinlik kızlar seçilirdi.

Sabah oldumu,
Ninemin sacda pişirdiği,
Mısır ekmeğinin kokusuyla
Uyanırdık.
Hemen sofra başına toplanırdık.
Tarlasında kendi yetiştirdiği
Günebakanları sıkarak,
Süzerek elde ettiği,
Ayçiçek yağını,
Kara,kapkara tavaya döken ninem,
İçine birde yumurta kırardı.
Hele o,ocakta demlenen çayın tadını,
Senelerdir unutamam.

Tarlada, bahçede çalışırken annem ve ninem,
Bizler, ağaç dallarına,
Kurduğumuz salıncakta sallanır,
Yeşilliklerde boğuşurduk.
Üç mevsim yaşadığımız şehirin,
İntikamını alırcasına,
Kır çiçeklerini toplar,
Rengarenk yaz güllerini koklar,
Taklalar atardık.

Çok severdim,
Ellerimizdeki hasır sepetlere,
Kiraz,vişne,
Çeşit çeşit meyve toplamayı.
Ninem,
Kumanya almak için,
Şehrin pazarında satardı.
Sabah beşte kalkılırdı.
Sarılır küfelere yükler,
Yollara çıkılırdı.
Heyecanla beklerdim,
Ninemin pazar dönüşünü,
Kazandığı parayla,
Bize halkalı şeker de alırdı çünkü.
Kolumuza takar bilezik yapardık.
Yemeye kıyamazdık.

Şimdi..............
Kalmadı hiç biri.
Ne mısır ekmeği,
Ne halkalı şekeri.
Yıllardır görmedim köyümü.
Zaten ninemde,
Yıllar önce öldü.

Elimde olsa yine,
Koşardım tarlalarına,
Yemyeşil kırlarına.
Yaz güllerini koklar,
Kır çiçeklerini toplar,
Taç yapardım başıma.
Özgürlüğün adını
Kocaman kocaman yazardım,
Dağlarının yamaçlarına.