Yol yorgunu zamanlar devşirdim yokluğunda,
Kayıp kentlerin, izbe sokaklarında
Adını sayıklıyorum,
Adın bile yaşamama sebep
Bir nefes olup doluyor yokluğun içime
Her nefeste biraz daha sen oluyorum
Benliğim soluk benizli,
Ahraz duyguların masum bakışı
Benliğim yokluğumun mezar taşı.
Heybemde hayat hikâyeleri,
Bilmediğim lisanlarda,
Bilmediğim insanlardan,
Yüreğimde, dünyanın bilmem kaçıncı harikası
Sır gibi saklıyorum herkesten ve her şeyden.
Aşinası olduğum sokaklar,
Yabancı kaldırımları besliyor koynunda
Ben yol yorgunu zamanlar devşiriyorum,
Antik çağın yitik kentlerinden.
Hüzün kırıntıları dökülüyor;
Yürek semtinin yorgun akşamlarına.
Ağlamaklı bir çocuğun sessiz çığlıklarına
Tık nefes kesiliyor zaman,
Sonra aymaz vakitlerin,
Katran karasında…
Derin bir uykuya dalıyor dünya.
İçim, ah içim kanıyor.
Çocukluğum…
Sen efkârlı akşamların kızıl kuytusunda
Hüküm giymişken yalnızlığa…
Neden çıktın sessiz çığlıklarla karşıma.
Ah çocukluğum, çocuk yanım ah!
16/03/2012 Mümin DÜZGÜN
Kayıt Tarihi : 16.3.2012 14:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)