Yıllar önce evlerimizin önünde, bahçe duvarları üzerinde oturup gelecekle ilgili hayallerimizden bahsederdik. Okumak, meslek sahibi olmak, aile yaşantısına maddi manevi katkıda bulunarak daha iyi daha güzel günler yaşayacağımız umudunu tazelerdik uzun sohbetlerimizde.
Aileden biri seslenip eve çağırıncaya kadar ne güzel sohbetlerimiz olurdu.
Doyulmaz sohbetlerdi onlar.
Komşuluk, dostluk, aile konularında ufak tefek olumsuzlukları nasıl çözerdik, birbirimizi korur, komşularımızla yaşamanın güzellikleri ile mutlu olurduk. Kapılar çoğu kez açık dururdu.
Güvenirdik birbirimize. Hata yapmamaya, kalp kırmamaya özen gösterirdik.
Terbiyeli olmak diye bir kavram vardı. Bu hepimiz için okula gitmeden önce ailede, mahallede edindiğimiz bir davranış biçimi idi.
Saygılı davranmayı öğrenmek, büyüdüğümüz zaman yaşamın her alanında bizim için artı değer olacaktı. Bir çoğumuz bu geleneği, bu kültürü şu an çocuklarımıza aktarıp, onların yaşamında da saygın, insanlığa yakışır davranışlar arasında bir hayatı sürdürmelerini sağlamaya çalışıyoruz.
Onları önce sokak denilen, ev dışı ortamlara, okula gönderiyoruz.
Hayatı öğrenmeleri için yetiştirmeye çalışıyoruz.
Peki hangimiz, toplumdaki bunca olumsuzluklar yaşanırken, o masum, korumasız çocuklarımıza kendi hayatı, bedeni ile ilgili konularda bilgiler verebilecek kadar eğittik kendimizi..
Hangi anne yada baba çocuğuna dışarıda başına gelebilecek olumsuzluklardan korunabilmeyi öğretiyor.
Taciz nedir, tecavüz nedir, uyuşturucu nasıl zararlar verir, sonuçları nelerdir bunları anlatabilecek, uyarabilecek olgunlukta mıyız.?
Böyle olumsuzluk yaşandığında kendi çocuklarımız, yada yakınlarımıza nasıl davranmamız, o travmayı en az zararla hayatından çıkarmayı başarmaları konusunda yardımcı olabilecek durumda mıyız. Buna hazır mıyız.
Bilgimiz, törelerimiz, geleneklerimiz insanlığın onuruna hizmet etmeli.
Bizim yetiştireceğimiz çocuklar bu toplumun bireyleri olacak. Sağlıklı ruh yapısına sahip, çalışkan,vatansever, birbirine saygılı insanlar bizlerin eseri olacak.
Bu konuda üzerimize düşen görevi yerine getirebiliyor muyuz? ? ?
Selma GüneşKayıt Tarihi : 9.4.2008 23:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hepimiz bilinçölenmeli ve hepimiz çocuklarımıza gereken ilgi ve sevgiyi vermek zorundayız.
Teşekkür ediyorum duyarlılığınız için. Sevgiler yüreğinize ve tam puanımı bırakıyorum sayfanıza
ÖNCE ANNE BABALARIN EĞİTİMİ KONUSUNUN ÖNEMİ AŞİKARDIR OKULDA İSTEDİĞİMİZ KADAR BİLGİ VERELİM AİLE DESTEĞİ OLMADILÇA BU EĞİTİM VE ÖĞRETİM KADÜK KALMAKTADIR HATTA BEN BİRAZDA AŞIRI GİDEREK ÖĞRENCİ MECLİSLERİ GİBİ OKUL AİLE BİRLİĞİ MECLİSLERİ KURULMASINI VE İLLERDEN SEÇİLECEK VELİ TEMSİLCİLERİNİN BAKANLIK BAŞBAKANLIK MECLİS BAŞKANI VE SAYIN CUMHURBAŞKANINA VELİ GÖZÜYLE SORUNLARI ANLATMASINI ÖNERDİM AYRICA ÖĞRETMEN MECLİSLERİ OLMASINI EĞİTİM ÖĞRETİMİN SORUNLARININ YÖNETİCİLERİMİZE PROFÖSYENEL BİÇİMDE İLETİLMESİNİ ÖNERDİM MÜDÜRLER TOPLANTILARINDA İL BAZINDAKİ YÖNETİCİLERİMİZDE KALDI BU DÜŞÜNCELER MAAALESEF YUKARI İLETİLMEDİ ÇÜNKÜ TEK BACAKLI SACAYAK AYAKTA DURMAZ SADECE ÖĞRENCİ MECLİSLERİ KADÜK KALIR
eğitim öncelikle ailede başladığını hepimiz biliyoruz ama eğer ki aile evlatlarına bir şey veremiyorsa eğitimciler ne yapsın.
sizle aynı dönem çocuklarıyız.bizler yazınızda anlattığınız gibi yaşadık.o zamanlar karşılıklı güven vardı dostluk ve arkadaşlık vardı ama maalesef günümüzde bunları yaşamak ve görmek çok zor.
sizi tekrar kutluyor ve sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.
müzehher
TÜM YORUMLAR (26)