Hoşgeldin çocuğum! ..Utanmadan sıkılmadan şöyle haykırmak isterdim: Sana özgürlük ve barış içinde yaşayacağın sevgi dolu cennet bir dünya bırakarak gidiyorum.Asla gözüm arkada kalmayacak. Ne mutlu bana ki, içinden sürekli bir nehir gibi sadece başarı ve mutluluk akan bir dünya bırakarak gidiyorum canım kadar çok sevdiğim bu ülkemin en değerli varlıkları olan çocuklarıma..Hoşça kalın ben öldüğümde asla arkamdan ağlamayın, düğün bayram yapın, gülün eğlenin hep böyle olun her gününüzde..Ama siz de ölürken, hep böyle güzellikleri bırakın arkanızda..Size de çocuklarınız dua ederek,mutluluklarını katmerleştirerek gülen yüzleriyle arkanızdan tebessümleriyle sizi sonsuzluluğa mutlu bir şekilde gönderebilsinler.Ne düşünüyorsak ve neyi hissediyorsak öyle yaşayarak bu dünyada bir şeyler bırakarak geldiğimiz yere geri döneriz, emanetimizi teslim etmek için. Bütün mesele bu emanetle iyi şeyleri, iyi hizmet vererek yapabilmektir.Sahip olduklarımızı, bencilliğimizi ve vurdumduymalığımızı bir tarafa bırakarak, paylaşırken,ya da ikramda bulunurken, sevgimizin içtenliğini hissettirerek o iç huzuru birbirimize tebessüm eden gözlerimizin içinde yaşamalıyız ki şükürlerimiz birlikte anlam bulsun..Bu vermede ve de almada hiç kimse asla İncinmesin,alınmasın ve de kırılmasın..Zaten bu dünyada hiçbir şey bizim değil, bir süreliğine bize emanet edilmiş olan her ne varsa, ihtiyacı olanlarla paylaşarak yaşama sevincimizin ve enerjimizin boşalan bölümlerin dolumunu yeniden gerçekleştirirken düşünce,duygu ve bedenlerimiz arasındaki alışverişlerinde bir kopukluk ve aksama olmasın yeter ki diyedir bütün çabamız..Bir kez bu akışımdaki devrelerde aksama,arıza oldu mu hemen hastalanarak insanlığımızdan uzaklaşmaya başlıyoruz maalesef...Hadi bunları düşünebilmek ve hissedebilmek için konsantre olalım.Hep birlikte transa geçelim.Deneylemelerimiz de bir ömür sürsün.İçimizdeki keşifle yeni bir dünya yaratalım, çocuklarımıza bırakacağımız en güzel ve de en büyük miras bu olsun diye...
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Sahip olduklarımızı, bencilliğimizi ve vurdumduymalığımızı bir tarafa bırakarak, paylaşırken,ya da ikramda bulunurken, sevgimizin içtenliğini hissettirerek o iç huzuru birbirimize tebessüm eden gözlerimizin içinde yaşamalıyız ki şükürlerimiz birlikte anlam bulsun..Bu vermede ve de almada hiç kimse asla İncinmesin,alınmasın ve de kırılmasın..Zaten bu dünyada hiçbir şey bizim değil, bir süreliğine bize emanet edilmiş olan her ne varsa, ihtiyacı olanlarla paylaşarak yaşama sevincimizin ve enerjimizin boşalan bölümlerin dolumunu yeniden gerçekleştirirken düşünce,duygu ve bedenlerimiz arasındaki alışverişlerinde bir kopukluk ve aksama olmasın yeter ki diyedir bütün çabamız..
Yazan eline gurban can dost.
Bu yazınızdan dolayı kutluyorum sevgi yüklü yüreginizi.....
Bazen bu tür uyarılarda gerekli.Grublardaki hizipleşmeler niyedir anlamam.Büyük ozanın dediği gibi' Koyun Kurt ile gezerdi, fikir başka başka olmasa' Başka fikirlerde olabiliriz, ama biz bir paydada birleşmeliyiz diye düşünüyorum. Amma nerdeee? ----Emily53
Ne kadar güzel yazmışsınız Ali Taşkıran.
Ne güzel duygudur, çocuklarımıza güzel bir dünya bırakmanın özlemi!
Biliyor musununz dost, zaman zaman bunalıma girdiğim oldu. Psikoterapilere başladım zaman zaman. Hiçbir zaman tedavileri tamamlayamadım. Çünkü psikologlar inanmadığım bir yöne doğru götürüyordu psikoterapiyi...
Hep insanların mutlu olması için çaba sarfettim. En büyük çabam da 3 oğluma istediğim bir yaşam şekli sağlamak oldu.
Bunu başaramadığımı hissettim hep. Bunun üzüntüsünü çektim. Psikologlar da hiç benim tarzıma uymayan, kendim için yaşamak, kendimi sevmek görüşünü bana aşılamaya çalıştılar hep.
Ve ben,
Gerçek anlamda ne bir doğa, ne toplumsal bir mutluluğu yaşayacakları bir dünya...
Ne de kendi hazırladığım bir mutlu dünya bırakabildim.
Bundan sonra da bırakabileceğimden umudum kalmadı.
Üzülüyorum onun için.
Güzel yazınız beni hayallere daldırdı.
Tebrikler Ali Bey
Kadir Tozlu
ilk puan benden bu harika yazıya..çok anlamlıydı...
Yüreğin coşmuş sevgili Ali ne diyebilirim ki.Harika olurdu evet o satırlarının herbirini bırakılma şansımız olsaydı.Tebrikler,sevgiler Berrin
tecrübeler miras bırakılabilseydi çok zengin evlatlarımız olabilirdi.
güzel bir yazı içten samimi.
teşekkürler.
Ne Hissediyorsak O'yuz
Yaşam koşullarını değiştiremezsen bile
Tutum ve tavrınla hayat perdemizin ışığı ol da
Arada sırada bize oynanan oyunları izle...
Tanık olarak sorgula hayvan yanımızı
Arzu ve korkularımızla nasıl olduğumuzu gör
Özgür köle olmanın insanı nasıl hasta ettiğini anlat bize
Geçmiş ve gelecek masallarını dinlemekten usandık bıktık artık
Sadece gerçek olan şimdiyi nasıl yaşarız onu öğret bize..
Neden hep birlikte barış içinde yaşamıyoruz ki
Kim buna engel oluyor
Ben sen o
Biz siz kim onlar
Eylem halindeki sevginin samimi ciddiyeti hani nerde
Her gün biraz daha açlığa mahkum edilen sen ben o hepimiz.
Desene hepimiz biraz benciliz galiba..
Hadi söyle o zaman bize
Bu kara bulutlardan ne zaman ve nasıl kurtulacağız..
Ama demek ki biz
Ne hissediyorsak o'yuz sonuçta
Kaderi yazılan ve ona göre oynatılan oyuncular gibi
Olmak ya da olmamak tercihinde her zaman özgürsün
Sorumluluk ve yükümlülük bilinciyle
Paylaşımda ya varsın ya da yoksun
Asla hiç kimseyi suçlamaya kalkma sakın
Çünkü olup bitenlerden inan herkes gibi sen de
Hem haklı olduğun kadar hem de hatalısın bunda..
Ali Taşkıran yürek bu sizi duyarlı yüreğinizden öperim
Çocuklarımıza Bırakabileceğimiz En Büyük Miras Ne Olsun? / YÜZLERINDEN TESESSÜMLERIN EKSILMEMESINI.
Çoçuklarımıza bırakabileceğimiz en güzül miraz barış, kardeşlik, umut ve sevgi dolu bir düna olmalıdır. Çok mu geç kaldık bunları bırakabilmek için bilmiyorum ama daha fazla geç kalmadan şimdi hemen şimdi başlamalıyız.
Kutluyorum kaleminizi ve yüreğinizi. Saygılarımla
Bir kızıl derili biz dünyayı çocuklarımızdan ödünç aldık demiş
bu dünyayı bozmadan kirletmeden barüş içinde bir dunya bırakmak en doğrusudur yorumun harika olmuş kutlarım saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta