Yıkıntıların üstünde oturan çocuk şaşkın
Bütün dünyası toz-duman altında kalsa da
O ne olup bittiğinin farkında değil hala
Yüzünde çarpık bir gülümseme ile
Bekliyor ki annesi babası gelsin yanına.
Ama ne gelen var ne giden
İnsanlar durmadan koşturuyorlar sağa sola
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bütün insanları Rabbimiz eşit olarak yarattı. Dünya düzeninde söz sahibi insanların insanlığa hizmeti olçüsünde değeri olur. Amirlik makamında asla bir kıymetleri yoktur çünki bulunduğu konumdan dolayı rızkını temin ediyor, kim insanlığa bulundugu konunmda hizmet ediyorsa ne mutlu ona, yoksa konumu onun için bir kaybediş rvesilesi olabilir bu itibarla insanlığın değersizleştiği ber dönemde ne mutlu insanlık için acı çekenlere.
Müthiş bir kesit / detay öyküsü.Öznesi belli.
Evrenimizin gittikçe yaşanmaz duruma getirilmeye çalışıldığı bu kaotik süreçte salt şiirdeki çocuk öznesi değil,onun kişiliğinde nice çocuklar kendi dramlarıyla hatta trajedileriyle baş başalar.
Şair,duyarlı yüreğiyle ve sorumlu kişiliğiyle ayrık gözlemler yapıyor.Etkilenişlerinin yansımalarını böyle bir çözümlemeli şiirle bütünleştiriyor.
Bu global sorunsalların yoksanacağı günlere olan umudumuzu diri tutarak okuyorum şiiri.Fena irkiliyorum.
İyi ki varsınız Değerli Onuş.
Kutluyorum bu güzel şiirinizden dolayı. Nicelerine.Erdemle.
Yıkıntıların üstünde oturan çocuk şaşkın
Dünyayı paylaşamıyorlar, İnsanlar taşkın
Vatan sevgisi, daima olsun, senin aşkın
Çocuğum, bunları anlamaya yetmiyor yaşın........... Fikret GÜRSOY
Kaleminize sağlık efendim.
tebrikler kaleme.
Beğeni ile okuduğum bu güzel dizeler için sizi yürekten kutlarım,tam puan ile sayfamda.Saygılarımla.
Tebriklerimle saygılar sunarım efendim.
çok güzel bir şiir.. kutlarım canan hanım.. saygılarımla..
Biz büyükler anlayamadık bir türlü insanların neyi paylaşamadığını, ya çocuklar nasıl anlasın Canan hanımcığğım... Kutlarım şiiri ve sizi...Nicelerine...
Bekliyor ki annesi babası gelsin yanına.
Ama ne gelen var ne giden
İnsanlar durmadan koşturuyorlar sağa sola
Çığlık çığlığa. ...
ne kadar manalı bir çalışma...zalimler Allahtan korkmayan hainler nefes aldıkları müddetçe çocuklar hep anasız babasız vatansız kalacaklar...nerede bunlara dur diyecek düzen...emeğinize yüreğinize sağlık...++10..ant..
Çocuklara saygısı olmayan toplumun gelecekten de umudu olmamalı,çocuklarımıza mahçubuz,dilerim en kısa zamanda barış gelsin ülkemize, parti isminin önemsiz olduğu,tek amacımızın ülkemiz olduğu tek bir yürek olmamız dileklerimle,kutluyorum güzel yürekli adaşım'ı,yüreğiniz var olsun...
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta