“Açlıkla susturulmuş bir çocuğun sessizliği, tüm marşlardan daha gürdür.”
Bayraklar sallanıyor meydanlarda
Konuşmalar yapılıyor kürsülerde
Zafer nutukları atılıyor
Ve fonda marşlar — yüksek sesle
Ama köprü altında
Bir çocuk
Çöpten ekmek arıyor
Saklanıyor geceye, sokak lambasının utancına
Şehir ışıkları parlıyor
Reklamlar dönüyor ekranda
Herkes çok mutluymuş gibi yapıyor
Ama penceresi olmayan evlerde
Geceleri üşüyor çocuklar
Yorgan niyetine
Gazete kâğıdıyla örtünüyorlar
Ne yapsınlar?
“Vatan, millet” diye başlayan konuşmalar
Karın doyurmuyor artık
Bir baba
İşe gitmiyor çünkü iş yok
Bir anne
Kalan son ekmeği çocuklarına ayırıyor
Kendisi çayla karın bastırıyor
Ve hâlâ izliyor
Muhalefetin “gölge tiyatrosunu”
İktidarla ettiği içi boş kavgaları
Birbirlerine laf atıp
Halka sırt çevirenleri
Oysa bir gerçek var:
Çocuklar açken
Hiçbir zafer
Hiçbir seçim
Hiçbir miting
Kutlanmaz!
Çünkü bayrak da susar
Kürsü de...
Ve marşlar da hıçkırık olur
Bir çocuğun boş kursağında.
Kayıt Tarihi : 31.7.2025 04:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir, süslü meydanlarda, kürsülerde yükselen zafer söylemlerinin tam ortasında bir çocuğun çöpten ekmek aradığı utanç verici bir gerçeği ortaya koyar. Gösterişli kutlamaların arka planında kalan susturulmuş açlık, yalnızca iktidarın değil, muhalefetin de göz yumduğu bir yıkımı simgeler. Şair burada yalnızca bir çocuğun değil, geleceğin kursağının da boş bırakıldığını haykırır. Marşların bile anlamını yitirdiği bu düzende, açlığın sesi her türlü propaganda gürültüsünü bastırır. Şiir, vicdanı olan herkes için bir yüzleşme çağrısıdır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!