safiye sultanı sarayda yaşa
yine köylü çocuk olarak kalan
soyadını yine yazdır en başa
yine köylü çocuk olarak dalan
ekim ayı gelsin toprağı eksin
ekmeğinle aşı tırnağı söksün
güneşi altına sulağı döksün
yine köylü çocuk olarak dolan
..
elde kalıyor sevda
neden ağlıyor çocuk
hemen eriyor tavda
neden ağlıyor çocuk
ayartılmış yarına
kuş öter ayarına
sızı tutar baharına
neden ağlıyor çocuk
..
başına çocuk
söyleşirdik bir zaman
aşına ekmek
eyleşirdik bir zaman
donarsa çocuk
ayaz çarpar yüzüne
giyside yaman
köyleşirdik bir zaman
..
küçük bir çocuk
kargıdan atı yorga
dört dolanırdı
soluksuzdu ılgara
küçük bir çocuk
keçiboynuzu seven
kıtırdatırken
yel eserdi tadında
..
mor çalan akşam
sığındı sessizliğe
güz yalnızlığı
değince sarhoşluğa
çocuk sesi boşluğa
kör karanlıkta
kurban arayışında
isyan çoğalır
kıprardı aymazlığa
..
el bilmedi belki bilirsin
el kadar çocuk
ana kucağından toprağa
yuvarlanışının çığlığını
el bilmedi belki bilirsin
el kadar çocuk
bu hacıyı kim indirir
bu acıyı kim dindirir
..