yıkıntılardan çıkan tozlar kapladığında yeşil şehri
çocukluğumun anıları aklıma geldi insafsızca
sütü ahırdan, yoğurdu sokaktan aldığım,
adile teyze ölünce ağladığım puslu yıllar.
babamın paltosunun kokusu var sanki odamda
her gece bana getirdiği çikolatayı yiyorum
annem beni kaynar su ile leğende yıkıyor
zaman geçiyor ve ben ölüyorum.
masallar vardı, misketler, demir arabalar
o güzel havuzda ıslanıp oynamalar.
sabahattin amca radyodan maç dinliyordu
bafra sigarasında bıkıp usanmadan.
tavla oynarlardı babamla arka bahçede
babama bir tavla yapmıştı kendi elleriyle
ilerde bize verip hatırlansın, olsun hediye
şerefli ömrünü hep sevgiyle analım diye.
zaman geçti, hava daha da karardı sanki
şehrim kalabalıklaştı, yabancı oldu bana
sokaklarda kaybolamıyordum artık
bisiklet sürerken bağıramıyordum.
her şey büyüdü ama ben küçüldüm sanki
zamana mı yenildim bu yaşta sahi
ben büyük adamdım yenillmezdim
adile teyzeden başka kimseye üzülmezdim...
Kayıt Tarihi : 26.12.2010 20:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İlker Akın](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/12/26/cocuk-416.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!