Gözlerini ovalayarak kalktı yataktan. Azığını beline bağladı, ağıla indi. Ağıldan keçileri çıkararak önüne kattı. Keçileri yaymak için dağa doğru sürmeye başladı çoban Ali.
Her gün yaptığı bir işti onun için. Sıradan geçen günlerden biriydi. Gün aynı, iş aynıydı, bugün yarın hiç fark etmezdi.
Yarım saat ya gitti ya gitmedi çoban Ali, hava kararmaya başladı. Meğer sabah olmamış, Meğer çoban Ali, ayın aydınlığını sabah sanmıştı.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim