Baharlar dediniz baharlar gördüm
Sulara gün vurdu,dağlara gün vurdu
Isındı ağaçların damarı kıpırdadı tarla
Daha bir canlılık geldi kırlangıçlarla
Bu çiçektir dediniz, kokladım;
Bu petektir dediniz, doldum odalarına.
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Adından anlaşılıyor anlamlı bir şiir olduğu okuyunca da insanın içini ısıtıyor,Onur üstadımın yorumları da fevkalade ..
Bu çiçektir dediniz, kokladım;
Bu petektir dediniz, doldum odalarına.
Bizlerle çiçekleri koklayıp,petekleri doldurmaya bakalım.Alem istifade etsin.Adem bilmezse O nur bilir
vesselam:) Hayırlı güzel bal gibi tatlı hoş sohbetler dilerim.
Sözüm sadece size olsaydı, özelinize de yazardım. Hitabım size, sözüm herkese... Alınıyorsanız, size hitabı kaldırırım.
Sözüm ortayadır:
Ben yazmadan önce milletin aklı nerde oluyor da tam ben yazınca, yazımın üstüne: 'Öyle değil de böyle!' gibi bir ferman yazıp da asıveriyorlar? Bu şiir buraya gece yarısı asıldı! O zamandan beri herkes nerdeydi? Gece şiire: 'Tu kaka!' diyenler, fikir beyan etmek için yorumumu bekliyorlar. Ben yazdıktan sonra ne değişiyor; yıkanıyor paklanıyor mu şiir ki kanaat değişiveriyorlar ve yazdığımın ışığında fakat ille de ille farklılık yaratarak yazmaya ve asmaya başlıyorlar?
Kolaycı bir millet olmuşuz. Bir de burnundan kıl aldırmayan...
Birazdan saldırılar başlar. Alaylar başlar. Hedef tahtası çıktı ya ortaya... Malzeme de hazır…
Farkında mısınız? Çok üstüme varılıyor!
Mutluluklar...
Onur BİLGE
Gülizâr Melahat Temur Evet insan çiğ süt emmiştir eyerki anne aşk ateşiyle pişdiyse sütü de pişmiştir o sütten zarar gelmez anne çiğ ise sütte çiğdir Onur bilge gayette olayı pişirmiş güzel yorumları takip ediyoruz
Sevgili Hocam ben bir halkım,ne anlamışsam onu paylaşırım.Filolog kimliğimle yorum yazmıyorum.
Kaldıki şiir illada çağın idolojik felsefesine mi seslenecek?
Diyelim öyle seslenmiş,ben o yönünü almak zorunda mıyım?
Ben bana uygun olanını alırım.Ben küçük bir tavşan değilim ki,otur dediğinizde oturayım.:)
Tavsiyeleri alırım,100 kez düşündükten sonra benliğime uygunsa uygularım.
Vesselam.
Değerli Arkadaşım,
Bir şiir açıklanmadanönce araştırma yapılır. Bu şiiri kim yazmış? Nasıl bir aileden gelmiş? Nasıl bir hayat yaşamış? Ne işler yapmış? Kimlerle arkadaşlık etmiş? Hangi zaman diliminde yaşamış? O zamanki siyasal ve sosyal olaylar nelerdi? Siyasal görüşü, hayat felsefesi nedir? Sağ mı ölü mü?
Sonra diğer şiirleri de okunur. Hakkında genel bir malumat toplandıktan sonra şiire dönülür. Tekrar okunur, incelenir, gözü saptanır ve artık açıklama zamanının geldiğine karar verilir.
Önce köklü bir araştırma yapınız, sonra açıklama yazınız. kalemden çıkanlar, ok gibidir. Geri gelmez. Yanlış yerlere saplanır, hedefi bulmaz!
Açıklama, aceleye gelmez.
Slowly slowly, but surely... Yavaş yavaş, fakat emin olarak...
Sevgiler...
Onur BİLGE
Tüm Gönül insanlarına huzurlu,mutlu günler diliyorum.
Herkes şiiri kendi anladığı kadarıyla yorumlar.
Ben kendi düşüncelerimi paylaşıyorum;
Başlangıçta yönlendirmeyle olumlu yaklaşan,kendi duygularından ziyade karşı kişinin duygularını benimseyen kişi sonuçta umduğunu tabi ki bulamaz.
Kişinin içinden gelmiyorsa git git,gel gel (Biyononik insan modeli) karşı tarafa bu kadar taviz vermemeli.
İnsanoğlu çiğ süt emmiştir.Kanaatimce arada her zaman bir çizgi olmalıdır.Güçlü kişilikler sürekli ödün vermeyle kazanılmaz,biraz bencil de olsa kendine önce ödün vermelidir.Kişi önce kendini sevmelidir.
Şiirin final kısmından da şunu anladım;şevkatli,dinlendirici bir hayat istediğimden gönlüm bu yöne kaydı ve huzuru tercih ettim.Lâkin baktım ki senin gözlerin eskiyi çağrıştırıyor(içteniçe bana yaşattığın hüzünler uzakta kalan,ulaşılamayan sevileri hatırladıkça......
Bence son olmayan bir durum.
Nokta koyamadım.
Saygılarımla.
güzel akıcı pastoral şiir gibi. dutygusal yanıda ağır basıyor. kutlarım
Çoban Ateşleri Gözlerin
“Baharlar dediniz baharlar gördüm
Sulara gün vurdu, dağlara gün vurdu
Isındı ağaçların damarı kıpırdadı tarla
Daha bir canlılık geldi kırlangıçlarla
Bu çiçektir dediniz, kokladım;
Bu petektir dediniz, doldum odalarına.”
Hayatın bahar olduğunu söylediniz. İnandım, yaşadım. Ne baharlar gördüm! Ne güneşler doğdu bahtıma, ne günler geçirdim! Kanım kaynadı damarlarımda, sevmek, âşık olmak istedim, oldum. Daha bir güzelleşti ruhum, dünyam, her yer, her şey! “Bir kız al, evlen!” dediniz, evlendim. “Oğul ver, uşak ver! Çoluğa çocuğa karış!” dediniz, öyle yaptım.
”Denizler dediniz, denizler gördüm
Kıyısında mavnalar durdu, tayfalar durdu
Islak kumsallarda toplandı dağ yelleri
Önüme dikildi dalgalar dam boyu
Başıma çullandı martılar bir küme
Çok söylenen türküler kadar yorgunum
Varmayın üstüme.”
“Ot gibi yaşama! Siyasete atıl! Vatan elden gidiyor! Sahip çok ülkene! Durma!” dediniz, Deniz’leri de gördüm. Etrafında kimler kimler vardı! Sonu hüsran, gözyaşı oldu! Dağ gibi önümüze dikildiler, geçit vermediler! Başıma çullandılar, beynimi yediler, bir zaman da onlarla uğraştım durdum! İstediğimizi yapamadık. Hayallerimizi gerçekleştiremedik. Ne oldu? Marşlar söyledik, ne zafer türküleri… Şimdi o kadar yorgunum ki! Çok söylenen türkülerimiz kadar… Üstüme gelmeyin!
Baharlar dediniz, baharlar bıraktı gitti
Denizler dediniz, başlangıçta bozuktu aramız
Çoban ateşleri yol verdi geçtim
Baktım ki çoban ateşleri senin gözlerin.
“Sevgililer!” dediniz. Onlar da terk edip gitti! Geldi geçti. Ne eş kaldı, ne evlat, ne de yâr! “Denizler!” dediniz, o macerayı da yaşadım, bitti gitti vesselam! Zaten başlangıçta sevmiyordum o politika denen çok yüzlülüğü!
Sonra bir gün, birisiyle, birileriyle tanıştım. Yol gösterdiler bana. Kılavuzluk ettiler. Onların yardımıyla yolumu buldum.
Ya RABBİ!.. Baktım ki senin yolundan güzel yol yok! Senden güzel YÂR yok! En güzel yol gösterici Sensin! Senin Resulün! O gözler (İslam’ın güneşi) aydınlattı yolumu! Karanlıklar içinde dağ başlarında kaldığım zaman, O gözler (O/NUR) yol gösterdi bana, feraha, refaha, aydınlığa çıktım! Doğdum İslam’a! İslam’a doğdum!
Geç de olsa anladım ki bu dünya baştan sona yalan, bir oyun ve bir eğlenceden ibaretmiş. Evlilik denen olay, çocukların evciliği gibiymiş. O siyaset denen, hani o bizim önemli bir şey sandığımız saçmalık, sokaklarda su tabancalarıyla yapılan savaşlar gibiymiş. Hepsi yalan oldu gitti.
Anladım ki gerçek namına ne varsa, Kutsal Kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’deymiş! Gerçek hayat ve mutluluk, onun iki kapağı arasına gizliymiş! Geç de olsa fark ettim.
Geç de olsa fark ettim Rabbim! En güzel gözler, Senin Resulünün, Senin Dostlarının gözlerinmiş!.. O gözler ki gerçeği görmüş. Onların gözlerinden seyrettim gerçeği! Seni, onların gözlerinden gördüm.
Ben Seni her yerde aramış aramış da bulamamıştım. Bir gün bir dostun, bir ayna tuttu yüzüme ve baktım gözüme, şaşırdım kaldım!
Sen, gözbebeğimmişsin! Ondan görememişim!
Seni yıllarca, uzayın sonsuzluklarında, teleskoplarla uzaklarda ararken, görüş mesafemin ırağında olduğun için göremediğimi zannederken, o kadar yakınmışsın ki bana! O kadar yakınmış ki ve yine görüş alanımın dışında fakat çok ama çok yakınımda… Yardımsız görmem mümkün olmamış, olamamış.
Eren bir ayna tuttu yüzüme
Bir anda erdirdi beni özüme
Bir de dışımdan içime baktım
Sen bakıyordun gözüme gözüme!
***
Seni görmeyen gözü neyleyim?
Seni bulamayan aklı neyleyim?
Sana inanmayan kalbi neyleyim?
Hayvandan aşağı bir ömrü neyleyim?
Ya Resulullah, Selam Sana!
Ya Habibibullah, Selam Sana!
Binlerce Salat, Binlerce Selam… Âline ve Ashabına Ya Nebiullah! Sonsuz salat ve Selam…
Allah, cümlemizi şefaatine layık kullarından eylesin!
Dünyevi ve Uhrevi Mutluluklar…
Onur BİLGE
Teşhisi koyuvediler gari... Ucu çıktı ya yorumun. İnandım, bu adres gerçek gari... Gari de gari gari....
Yalın ve akıcı-anlam dolu-saygıyla
Bu şiir ile ilgili 45 tane yorum bulunmakta