Geceyarısı sancıları gibi düşerdin düşlerime,
Ben kovsam' yüzsüzlük ederdin,
Ben çağırsam' naz,
Şimdi yan diyorum deli yüreğim,
Çoban ateşi gibi hiç sönmesen'de' bu bile sana az.
Vakitsiz misafirliklerin uykularımı kaçırırdı,
Ne kadar dirensem' o kadar üstüme gelirdin tüm şehvetin'le,
Bazen gece'yi gün, bazen'de gün'ü gece ederdik seninle,
Çoban ateşi gibi, yakar geçerdin her seferinde.
Su içerken boğulmaktı bizimkisi,
Ne zaman hayat verip' nezaman Canımı alacağın büyük bir bilinmezlik'ti,
Sorsan' adı aşk'tı, sevgi idi, sevmek'ti,
Oysa bu' kanatlanıp uçacağın vakit' toprağa gömülmekti.
Birgün bile el ele tutuşup
Göz göze gelmez isek,
Yaşıyor saymıyorduk kendimizi,
Çığlık çığlığa kalıyorduk görmez isek birbirimizi,
Bazen ben onu duyardım,
Bazen o beni duyardı,
Yan yana gelemez isek eğer,
O gece' ya ay tutulur,
Ya yıldızlar kayar'dı.
Bir gün gelir de yoluna düşersem yine,
Adını anmam belki, ama gözlerim ele verir seni,
Rüzgarın tenine dokunduğu gibi, geçerim içinden usulca,
Bilirim, bu sevdanın cezası da sensin, affı da.
Şimdi sorarsan neden yanar hâlâ içim diye,
Küllenen bir ateşin közüdür bu' sönmez belki'de,
Bir çoban ateşi gibi tüter'im şimdi hâlâ o sahil'de
Kavuşabilmek ümidi ile,
Belki bir gece'
Belki bir ömür'
Belki'de bir dua’da.
FEVZİ EMİR YILMAZ
Fevzi Emir YılmazKayıt Tarihi : 12.6.2025 00:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!