ÇOBAN
Şehire indi bir çoban kavalı belinde,
Yoktu hiç bir şeyi ne avcunda ne elinde,
Kaybolup gitmemek için şu insan selinde,
Bağdaş kurup serildi toprak sanıp betona.
Çıkardı kavalı, ne nota bilir ne esi,
Öyle bir üfledi ki; yüreğimi deldi sesi,
Dağlar ağladı, şehir duymadı hiç böylesi,
Çoban gönlünde ne çatlak var, ne bir detone.
Gelen baktı, giden baktı, "Vah!" dedi çobana,
Kimseler bilmedi çoban bakmazdı yabana,
"Üşüme gardaş" dedim iyice sarıl abana,
Gözü puslandı,yaşlar döküldü tane tane.
"Kavalın" dedim "Niye ağlar, yüreğimi deldi?",
Deldi de yine aklıma yaşlı babam geldi,
O da bir çobandı, buradan esen bir yeldi,
Bizi doyurdu çobancalıkla kana kana.
Ey çoban hadi durma ne olur köyüne git,
Bu şehir adamı bozar, ne er kor, ne yiğit,
Selamımı yaylaya, ovaya dağlara dağıt,
Sağıroğlan'ım yüreğim sızlar yana yana.
Hacı İbrahim SAĞIR
7 Nisan 2015
Kayıt Tarihi : 22.11.2018 22:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!