Cizye ve Tevbe Sûresi Üzerine Bir Analiz

Muhammed Rıdvan Kaya
174

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Cizye ve Tevbe Sûresi Üzerine Bir Analiz

Cizye İslam hukukunda sıklıkla tartışılan bir konudur ve yanlış anlaşılmalardan kaynaklanan bir kavram karmaşası bulunmaktadır. Geleneksel yorumlarda cizyenin Müslüman olmayanlardan alınan bir vergi türü olduğu iddia edilmektedir. Ancak bu yorumun Tevbe Sûresi'nin ilgili ayetlerinin bağlamını dikkate almadan yapıldığı söylenebilir. Daha derin bir inceleme cizyenin bir savaş tazminatı olduğunu ortaya koymaktadır.
Cizye kelimesi Arapça kökeni itibarıyla "ceza" anlamına gelen bir kökten türetilmiştir ve savaşlarda saldırgan devletlerin verdikleri zarar karşılığında ödemeleri gereken bir tazminatı ifade eder. Vergi kavramıyla doğrudan bir bağlantısı bulunmamaktadır. İslam hukukuna göre yalnızca savaş başlatan veya anlaşmaları bozan taraflar cizye ödemek zorunda kalır. Buna karşın anlaşmaya sadık kalanlar veya savaşa sebebiyet vermeyen taraflar cizyeden muaftır. İslam'ın temel yaklaşımı düşmanları öldürmekten ziyade onları kazanmaya ve barışa teşvik etmeye yöneliktir. Savaşlar savunma amaçlıdır ve zorunlu haller dışında taarruzdan kaçınılır. Tevbe Sûresi'nin detaylı bir analizi de bu anlayışı destekler niteliktedir.
Tevbe Sûresi 29. Ayetin Bağlamı
Tevbe Sûresi 29. ayeti "Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resûlü'nün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyenlerle, küçük düşüp cizye verinceye kadar savaşın" şeklinde ifade edilir. Bu ayet müşriklerin savaş hukukuna aykırı davrandıkları bir bağlamda indirilen bir emri içermektedir. Haram aylarda savaşmama konusunda Müslümanlar ve müşrikler arasında bir anlaşma yapılmış ancak müşrikler bu anlaşmaya sadık kalmayarak Müslümanlara saldırmıştır. Dolayısıyla, 29. ayette Müslümanlara saldırgan müşriklere karşı savunma hakkı verilmiş ve savaş sonucu zararı tazmin etmek üzere cizye alınması emredilmiştir. Bu bağlamda cizye bir savaş vergisi değil adaletin sağlanması adına uygulanan bir tazminattır.
Tevbe Sûresi 4. Ayet ve Anlaşmaya Sadık Kalanlar
Tevbe Sûresi 4. ayeti ise cizyenin yalnızca anlaşmayı bozanlara uygulandığını açıkça ortaya koyar:
"Ancak müşriklerden kendileriyle antlaşma imzaladıklarınızdan (antlaşmadan) bir şeyi eksiltmeyenler ve size karşı hiç kimseye yardım etmeyenler başka."
Bu ayetten anlaşılacağı üzere anlaşmaya sadık kalan ve herhangi bir düşmanlıkta bulunmayan müşriklerle savaşılması emredilmemiştir. Yani İslam barışı korumayı ve sadakatle hareket eden tarafları ödüllendirmeyi esas alır.
İslam'ın savaş hukukundaki temel ilke saldırganlığı değil savunmayı ve adaleti öne çıkarmaktır. Müslümanlara yalnızca savaş hukukuna aykırı davranışlar sergileyen saldırganlara karşı savaş izni verilmiştir. Bu durum Tevbe Sûresi'nde net bir şekilde belirtilmiştir. Cizyenin savaş tazminatı olduğu gerçeği İslam’ın yalnızca savunma amaçlı savaşı meşru gördüğünü ve barışı esas aldığını göstermektedir.
Cizye Müslüman olmayanlardan alınan bir vergi değil savaşlarda saldırgan tarafların verdiği zararı telafi etmeye yönelik bir tazminattır. İslam hukuku yalnızca anlaşmaya sadık kalmayanlara karşı savaşmayı meşru kılar. Tevbe Sûresi'nin ayetleri bu ilkenin bariz bir kanıtıdır. İslam barışa ve insan kazanmaya öncelik veren bir din olarak savaşın yalnızca zaruri durumlarda ve adaletin tesisi amacıyla yapılmasını öngörmektedir. Bu anlayış cizye kavramının doğru bir şekilde anlaşılmasını ve uygulanmasını sağlar.

Muhammed Rıdvan Kaya
Kayıt Tarihi : 14.1.2025 11:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!