cız lav et/
yağmur anlattı;
küçüktüler
akıllarında öğrenmek varken
uzun yollar ardınca
suyuma buladım topraklarını
ıslattım saçlarını
bir parça yamalı elbiseleriyle
serçe kadar kaldılar karşımda
gülen yüzleriyle
küfür ediyorlardı
çamurda bıraktıkları
naylon giyeceklerine
cızlavet
hem siyah
hem lacivert
alabros saçları
siparişen düşmüş başlarına
yeni doğmuş kadar
hüzünlü bakıyorlar karşıya
bir umut sanki gözleri
bir sevda
bir kaçının yakasında
kırmızı katlı kurdela
okumaya gidiyoruz /bela
yaman hele kışa vurduğunda
ya bahar ya sonbahar
çıksınlar isterdim karşıma
çıkarlardı
alınlarında memleket türküsü
ve ilk aşklar yanlarında
ayaklarında ilk ayrılıklar
“seviyorum abi
onu görünce içim çoğalıyor
hani karpuz yerken
boğulasım tutuyor
bana bakıp gülmesin ne olur
aşk buysa
neden kimse anlatmıyor”
naz’a;
dişlerin
hastalığımdan önce b’yazdı
bana yakıştı
sonra döküldüler
a’senin ki gibiler
hani gamze nedir bilmezken
sende gördüm ilk ben
sonradan bin alay geçişler
jale’ye
sesin inceydi
benim ki ince kalın
ikimizin ortası
boyum boyundan az uzun
huyun kapris
zekan müflis
öğretmedin resim dersinde
biraz matematiğinden isterim
ya da olmazsa
bilemediğinde dayağını ben yerim
hem alışkın her yerim
ben tembelim
25 09 2005
.
ilk aşkların güzelliği, insan seviyorsa çocuklar gibi sevmeli.
Her türlü zorluğa rağmen okumaya çalışan ve seven çocuklara.
.
Kayıt Tarihi : 9.10.2005 21:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her türlü zorluğa rağmen okumaya çalışan ve seven çocuklara
kutlarım yürekten.
TÜM YORUMLAR (4)