Çizgilerin fısıltıları

Çiçeklerden bir demet yapacağım sana
mavisi moru pembesi de olacak

belki kokusuz ruhsuz
sade çizgiden ibaret olacak
satır aralarındaki motifleri
anlatacaklar sana olan aşkımı

eksik olmayacak hiçbiri
bir aşk için ne lazımsa

ayrılığın hüznü de dahil
ve uğruna akan gözyaşlarım

eksik olmayacak hiçbiri
ayrılğa tren kampanası
ya da alıp götüren o ağıt
tren düdüğü

gözyaşlarım için
daima içime içime damlayan
bozuk paslı bir musluk

ve hep serpiştireceğim
satır aralarına
sevdiğin çiçekleri

yaralı yüreğimden akan
sıcak kanları oluk oluk
bir kanlı nehir misali
bilmem sana nasıl anlatacağım

o sıcak kanı ve sana olan
sevgimi
bilmiyorum sana nasıl anlatacağım

çiçeklerden bir buket yapacağım sana
üzerlerinde arıları kelebeği de olacak

ve tan yeri ağarmadan
sabah olmadan
yağan yağmurun sesini

ezan seslerine karışan horoz seslerini
bilmiyorum
sana nasıl anlatabilirim

bir bilsem çizgilerle anlatmanın yolunu
yaklaşırsan duyarsın belki
çizgilerin fısıltılarını
onlar
yüksek sesle konuşmazlar

anadolu kasabalarında aile olmanın erdemini
ben kaplumbağalardan öğrendim

onlardan gördüm
birlik olmanın değerini
akşam vakitlerinde çoluk çocuk evlerine giderlerdi

hani ne derlerdi
azıcık aşım kaygısız başım

hele de nasıl anlatırım
karanlıkta ışıyan
ateş böceklerini

onların dilinden de
en iyi sen anlarsın
ben nasıl anlatabilirim çizgilerle
bu muhteşem sevgimi

bir demet çiçek yeter mi
istersen mavilerini bırak
bana kalsın
sen al pembelerini

15/Mart/2012/Perşembe/Ankara