Çırılçıplak Ten Kokuyor Bu Gün Sabrım. Ş ...

Özdener Güleryüz
341

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

İşte şimdi gidiyoruz. Bakmıyoruz ardımıza eskisi gibi.
Bitiyor, mühürleniyor sessizlik, dokuyamadığımız iplikler, pamuk yanığı gibi kara kül kokuyor.
Gülüşler kayarken girintili kayalarda, Vazgeçiyorum ‘’Asla’’ dediğim şeyden.
Ağrıyan bir yer içimde, aramıyorum. Yok ki.
Salt çarpıntılar değişiyor bazen. Bir karanfil kokusu gibi gidip geliyor.
Alacağını alanın, düşünüyor olması gerek, bir kez daha asıl gerçeği.
Kara tarafımıydı bana gösterdiği, beni bana gösterecek aynanın?

Tamamını Oku
  • Zeynep Nilgün Gökçeöz
    Zeynep Nilgün Gökçeöz 19.02.2011 - 08:19

    Nedense sadece ben mi yoksa çoğumuz mu hüzünü severiz. Ama ben seviyorum, yani nedense ruhuma daha çok hitap ediyor ve duygularıma bir dürtü oluyor sanki.
    ''Çırılçıplak Ten Kokuyor Bugün Sabrım''......başlık zaten kendi başına sayfalar dolusu bir anlatım, mana..Ya sonrası, okumaya devam edince ardından gelenler...belki sayfalarca yazılsa bitirilemez. Belki de tek kelimelik bir söz yetecek.
    Anlatım o kadar güzelki, insan o satırları okurken sanki büyük bir denizin içinde kulaç attığını sanıyor. Uzaktaki bir karaya doğru gayretle yüzdüğünü düşünüyor. Nefes nefese içinde karaya ulaşamayacağı korkusu ile hatta bir ara vazgeçerek, bırakayım kendimi derin sulara düşüncesiyle kulaçlıyor. Ben böyle hissettim. Biraz daha ilerledim ve bu kez kocaman bir dağ çıktı karşıma. Bir tarafı bahar, bir tarafı kış. İşte o yürek burada gerekiyordu. O dağı tırmanmak için gücünü kullanıp doğru olan tarafa gitmek. Ruhun yüceldiği an gibi bir sahne belirdi gözümün önünde. Hesaplaşma gibiydi. Yumrukların sıkıldığı an gibiydi. Nerudanın kelimeleri vardı sırtında. Gülümseme masum, yaşlar masumdu. Çünkü dağ çok yüksekti. Zordu, hırslandırıyordu doruklara baktıkça. O rüzgarı içine çekerek döndü arkasını kocaman ovayı gördü. Sitem yeşertmişti her karışını...Küskünlüğünü anlatan bir rüzgar usul usul esiyordu. Güneş tepedeydi ve özgürlük gibi gülümsüyordu. Mavinin üstüne bembeyaz çarşaflar serilmişti. Mutlu ruhlar uzanıyordu üstünde. Sabırlar dokuyordu bir uçtan diğer uca. Bu sabırları dokurken ten çırılçıplaktı ve bana göre güzel bir yüreğin ten kokusu kaplamıştı doğayı. Sesi sevgi ve özlemdi.

    '''''''''''Yazıyı o kadar çok beğendim ve etkisinde kaldımki ancak durdurabildim kalemimi. Fakat ben hep şuna inanırım. Ruh yüceldiğinde toprak yeşerir. Yürek ve sevgi özgür kalır. Umut gökyüzünde daha bir mavileşir.

    Sizi ve değerli kaleminizi kutluyorum Özdener Bey. O kadar içten ve güzel kelimelerle yazmışsınızki okuyan mutlaka mola veriyor her satır arasında ve konuşmak istiyor o her satırla.
    Bizi vuran ve yıkan en çok kendi sorgularımızdır. Kendimize arkamızı dönmemizdir. Bunun için büyük bir gayretlede olsa yüzümü mutlaka gökyüzüne çevirmek isterim. Çünkü alnımın ortasında parlayan güneş lekesini hep sevdim. Ve tüm dostlarımında bu güneş lekesini alınlarında görmek istedim.

    Çok severek okudum. Mükemmel bir yazıydı. Mükemmel bir duyguydu. Mükemmel bir varıştı.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta