Kanayan şu gizli yaramın ağzı her an açık
Yüreğim yanarken kendi ateşiyle
İçimde
Uykusuz gözlerim
Bulanık
Gökyüzü bana
Bir kara kadran gibi
Gecemde
Heybetlice
Öterken börtü-böcekler
Halime yıldızlar ağlıyor
Her gece
İçime acım vurdukça, dağlar yankılıyor
Dağlar inledikçe, yıldızlar dökülüyor gökten yere
Ay denize düşerken, şu kör karanlık yine hep durgun
Ilık yaz akşamlarında kanat çırpan ateşböcekleri
Sönmeyen ateşleriyle, başucumda dönseler
Konsalar her iki ellerime keşke
Üşüyen umutlarım
Isınsa onlarla
Isınsa
Darmadağın olan
Titreyen içim
Bir an olsa
Gülsem
Ey karanlıkta kalan
Dört yanım
Ey bana düşman
Karanlık
Sabah aydınlığına
Fersahlarca uzaktayım
Gün ise bana çok yabancı
Yüreğimden
Damarlarıma akan
Sızı
Halen çocukluğumda ki gibi
Sevgi dolu
Ah
Yine
Mahzendeyim, yine zordayım
Güneşe olan özlemime rağmen
Bitmeyen kara günler bırakmıyor beni
Sanki buralar yıllardır tanrıların gazabına uğramış gibi
Dertlerim öksüz, çilem çok büyük, halde düştüm gibi
Her an bana çor, her an dalgaları vururken
Sahile
Zifiri karanlık
İçindeki kötülük bırakmıyor beni
Bir yanda
Çırılçıplak gece
Ölüm gibi
Ya da bozuk düzen gibi
Gece, özgürlüğe doğru koşan sevdama
Akrep, çıyan, karadul gibi ağız dolusu zehir kusuyor hep
Mehmet Çobanoğlu
17.08.2017
İstanbul
Kayıt Tarihi : 17.8.2017 18:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!