Bizim bu yorgunluğumuzu alıp nereye koysak bilemedim
Nereye sığdırsak bu akşamın üstü bekleyişlerimizi
Kapı zillerinin gürültülerini, duvarlar ardındaki uğultuları
Türkülerimizi, şiirlerimizi, iç çekişlerimizi, kokusu kayıp çayımızı
Bizim bu ürkmüş sesimizi alıp nereye koysak bilemedim
Suskunlaşmış kızgınlığı, törpülenmiş kırgınlığı
Nereye sığdırsak sabahın körü bekleyişlerimizi
Kırık umutlarımızı, kıştan çıkmayı unutmuş baharları
Bizim bu sevişememiş yanımızı alıp ne yapsak bilemedim
Bir akşam üstünde, bir sabah köründe, yenilgisinde gündüzün
Nereye sığdırsak hayallerimizin küllenişini
İçimizdeki ateşi, ateşteki koru, kordaki tutkuyu
Çırılçıplık bir düzlemde tenine bırakmalı belki de
İki dudağının birleştiği yerden boynuna
Ve iki göğsünün tam ortasına belki de
Aşk maşalı bir ateşte, dokundukça, etine...
Kayıt Tarihi : 9.1.2022 21:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!