Bir kırlangıcın kanı var ön camımızda
sanayi devrimi çünkü kuşların ölümüdür
picasso ve prezervatif işte tam da bu anda
bu anda bir kız ağzına bir cinneti almaktadır
cinnet modern bizi zihnin müstemlekesi kılan
cinnet modern bizi gümüş kaşıklardan alıkoyan
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Şiiriniz çok güzel .Tebrikler.
Bu arada yorumlardan vefatını öğrendiğim değerli şair arif damara Allahtan rahmet diliyorum
Türkiyenin arkaplanı kızarak değil tarafların birbirini dinlemesiyle anlaşılır..Bu sözüm kendim dahil herkesedir..
bu yüzden eğer şiir için şöyle bir derdimiz varsa..şiiri ve içinde yaşadığımız toplumu ve Türkiyeyi birlikte dert ediniyorsak dolmuşa gelmemeliyiz..dolmuş maalesef türklerin icat ettiği bir kelime ve metroyu yapamayarak ve az okuyarak her iki anlamda da bol bol dolmuşa geliyoruz..
Dünya dengeleri içinde kim kimdir sorusunu hakikatın kaşlarının tam ortasına bakarak ve gözlerimizi kaçırmadan yanıtlamak istiyorsak çok okumalıyız..
ben yıllarca önce okuduğum bir şiirin resmini örneğin şimdilerde daha iyi anlıyorum
perdenin ardı perde perdenin ardı perde
her siper aşıldıkça gözüm öbür siperde
Türkiye tam anlamıyla her ayrı katında, her ayrı bilgilenme düzeyinde insanı en çok şaşırtan gizemlere sahip ülkelerin başında gelir....kimin eli kimin cebinde bunu bir türlü anlayamazsınız..
belki de bu şiir günlük politika için kıstırıldığımız kapanı anlatmak için şunu söylemek istiyordu
Bu nasıl bir dünya, hikâyesi zor;
Mekânı bir satıh, zamanı vehim.
Bütün bir kainat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim
Sayın SİNYALİ; Şiirin içeriğini sizin anladığınız ve dediğiniz manada kabul etsek bile, yorumculara ne demeli? Onların bir kısmı sizin gibi yorumlamamışlar belliki! Bu vesileyle de, hakaret içeren yazılarını burada yayınlamaktan çekinmemişlerdir! Onlarda mı müspet yazılar?
Hayırlı çalışmalar.
yazarın bir makalesi sanırım konuyu daha iyi açıklıyor aynen aldım..
ARTIK İSLAMCI DEĞİLİM?
Son zamanlarda niyeyse 'sınıflandırmadan konumlandıramayan' bir gazeteciler sultasının idaresi altında yaşıyoruz gibi geliyor bana. Zihnimizi sınıflandırarak kontrol altına almaya çalışan ve bizi pek yakında sosyolojiden edecek bu yarım sosyologcuklar / tosuncuklar özellikle 'öteki mahalle'den insan tiplerini sınıflandırmaya bayılıyorlar.
Bunu sadece kartel medyasının kendini çok halt bilir zanneden tosuncukları yapsa çok gam yemeyeceğim. 'İslamcı sosyeteler', 'dindar burjuvalar', 'muhafazakâr dansözler' falan gibi başlıklar atmaya, bu başlıkların içini ipe sapa gelmez yavelerle doldurmaya bayılıyor zira kartel medyası. Ve fakat, bu sınıflandırma hastalığı anlaşılan 'yandaş medya'ya da yansımış durumda. Onlar da 'kategorik düşünme' lüksüne kaptırmış durumdalar kendilerini.
Bu durumun son örneğinin iznim ve onayım olmadan mağduruyum. Bundan bir kaç hafta önce dükkanda aylaklık ederken telefonum çaldı. Zaman Gazetesinin adını şimdi hatırlayamadığım acar muhabiri bir ablamız 'bizim mahallenin aykırı isimleri hakkında' bir dosya hazırladığını, benden de görüş istediğini anlattı. Ben de 'aykırı maykırı' olmadığımı, zihnini bağımsızlaştırmaya çalışan bir aciz kul olduğumu anlatıp bu konuda görüş veremeyeceğimi beyan ettim. Heyhat. Telefonda söylediklerimden oluşturulan bir metin Zaman Gazetesinin ilgili dosyasında yer aldı.
İyi de, ben sorulan bu soruya inanmıyorum, bu kategorik zihinle ilgili sorunlarım var, genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı 'Türkiye'de kültür-sanat işini solcular biliyor' dediğinden bu yana Zaman Gazetesinden hoşlaşmıyorum, kendine 'aykırı İslamcı genç' pozu veren ya da bu pozu reddeden insanlarla ismimin bir arada anılmasını istemiyorum. Dahası 'beyanat verir misiniz' diyen herkese 'elbette' cevabını veren bir adam zannedilmek istemiyorum. Peki kime, nasıl anlatacağım tüm bu dertlerimi?
Haydi hepsini geçtim. 'Aykırı' tanımını üstüme aldım diyelim. İyi de birader, ben artık 'bizim mahalle'den hissetmiyorum kendimi. 'İslamcılık' pozisyonunu reddediyorum. 'Dindarlık, İslamcılar eliyle tasfiye ediliyor' diyen Müfit Yüksel'in yanında saf tutuyorum falan. Bunu kime nasıl anlatacağım? Neyse...
Haa. Unutmadan. Şimdi 'bizim mahalleden' değilim dedim ya. Dedikoduyu meslek haline getiren ve düne kadar bendenize 'İslamcı geçinen', 'İslamcılıktan geçinen' gibi yaftalar yapıştırmaya bayılan isimsiz yarım danteller 'Ahmet Hakan olmaya çalışıyor' yaftasını çıkarabilirler ceplerinden.
Mahalleniz de sizin olsun, İslamcılığınız, dergileriniz, sözlükleriniz, siteleriniz, sürekli 'alternatifini yapalım lan' diyen zihniniz falan da. Ben namaza başladım yeniden. İslamcılıktan daha önemli işlerim var. Yasin ezberlemeye çabalıyorum.
İSMAİL KILIÇARSLAN - GERÇEK HAYAT
ismail kılıçarslan dünya görüşü olarak aslında bugünkü iktidarın tarafındaki yayın organlarında boy gösteren hatta ekmeğini oradan yiyen birisidir..kanal 7 nin yan organı olan ülke tv de yıllarca meksika sınırı programını yapmıştır..öte yandan yayınladığı tüm şiirler de bu yapıda olan dergilerdir..Yedi İklim, Hece, Dergah, Kırklar, Atlılar, Fayrap Yani aynı camianın insanlarıdır şairle sözü edilen şahıslar
hülasa şair ne abdullah güle ne özala ne de baykala bişey demektedir..o gündeliğin hayatımıza ne kadar nüfuz ettiğini aktüalitede kaybolup gittiğimizi felan vurgulamaktadır..
yani son zamanların modası olan antimodernist bir yazıklanma yapmaktadır..ismet özel özellikle teknik medeniyet yabancılaşma üçmesele kitabını yazmasının akabinde böylesi şiirler yazmaya başladıi ve kendisi dahil son yirmi yılda salgın halinde antimodernist şiirler furyası başladı..bununla birlikte bu şiirin türü içinde fena olmadığını az önce belirtmiştik..
suç duyurusu felan...bunlar olacak işler değil...
herkese saygılarımla
2004 EMEKLİSİ rümuzlu, sözde muallim emeklisi ağzı ve kalemi bozuk zatın hezeyanlarını ve hakaretlerini sayfadan simeyip edepli ve şuurlu şairleri üzen sayfa yöneticisi arkadaşa teessüf ve protestolarımı en etkili şekilde takdim ederim!
Sayın yöneticiler; Sitenin bu sayfasında ve bu günde,T.C Cumhurbaşkanı, Sayın Abbdullah GÜL'e ve T.C Anayasa mahkemesi başkanı sayın Haşim KILIÇ'A' şiir ve şiire yorum' ismi altında yasalarımızda suç olan bir ifade tarzı ile hakaret edilmektedir! Bu mesajlar sizleride mesul eder düşüncesindeyim! Çünkü bu hakaretleri yapan kimselerin mesajlarını pasiflemediğiniz gibi ,hakaret içeren şiiri bizzat burada 'Günün şiiri' seçip yayınlıyorsunuz! Bu site T.C sınırları içinde olup, yaptıkları fiillerden(kanunlara muhalif ise)sorumludur!
Beray-ı malumat!
Bu şiirin manasını çözemeyenlere, sayfamdaki;'EHL-İ DALAL CİNNETTE!' isimli şiirimi okumalarını tavsiye ederim!
Bütün gönül dostlarına hayırlı çalışmalar.
Ben o tiryak hasiyetindeki ilacı, şifası mümkün olan ve iyileşmek istidadında olan hastalar için için tavsiye etmiştim! illetleri müzminleşmiş ve kangren olmaya yüz tutmuş ötenaziden başka bir çareyi kabul etmeyen hasta ruhlulara değil! Zira onların statükuculuk ve ergenekonculuk hastalıklarına Lokman hekim bile çare bulamaz! Bu gibi parazitlerin hakından ancak adil Türk savcıları ve hakimleri gelir!
Bu şiir ile ilgili 36 tane yorum bulunmakta