Şu fukara ömrümün en zengin duasıydı seni dilemek.
Geride bıraka bilseydin her şeyi,tutuna bilseydin sevdama,
Tüm ayrılıkların canına okurduk ya;
Göze alamadın.
Seni gözünden bile sakınana çok kolay kıydın.
Şimdi attığın her adım ayağına dolanıyorsa sakın bana suç bulma.
Yüzüne çarpılan her kapıda,yarım yamalak yaşadığın her mutlulukta,
Şiir yürekli hayalimi arama.
Haşa...! ! !
Hiç gocunmadı avuçlarım; sana açtığı Aminlerin boşluğa savruluşuna.
Beddua etmedi dilim; yaşam mücadelesi veren yanlarımı diri diri mezara koyuşuna.
Belki bir daha doğrulmaz belim,bükük durur boynum ve kırıklarını bir araya getiremez kalbim.
Ama ben seni sağlam kafayla,canımı yakacağını,yarı yolda bırakacağını bile bile sevdiğim için tüm bunları hak ettim.
Yine de alnım ak,başım dik...
Senin gibi üç kuruşluk alemlerde koca bir aşkı heba etmedim...
Artık sönmez içimdeki cehennem,yetim kalmış umutları arafta bıraksam da.
Düşlerde sarılırım boynuna,doyarım kokuna,arşınlarım sana gelen yolları,
Gelmediğin her gecenin sabahına varsam da,varmasam da.
Bir yolunu bulur kendimi avuturum.
Ele güne karşı hep dimdik,hep mutlu,hep hayat dolu olurum.
Yaşattığın hiç bir şeyi unutmam ama unutmuş gibi dururum.
Şiir yürekli hayalden son kez, ufak bir hatırlatma:
Kalmak için ufacık bir sebep bulamayanlar,
Zaman geçip de devran dönünce geri gelmek için ufacık bir sebebe muhtaç oluyor...
Geçmez dediğin günler geçiyor,aylar geçiyor,yıllar geçiyor.
Sevgiyi katledenin yolu dönüp dolaşıp cinayet mahaline çıkıyor...
Kayıt Tarihi : 13.1.2015 21:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
düşüncesiz prens
