bu şiir,
aynı kökten boy veren çiçekler ve dikenlerin kısa hikayesidir.
.....,
üst üste koyup gece yarısı, en derin olan ile en doğru bakışı
gerdeğe sokmuş bizim sokağın bilgesi, felsefeyi ve mantığı.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
anlam derinliği olan, ustaca yazılmış, hayranlığımı arttıran
olağanüstü güzel dizelerdi.
tebrikler, selam ve saygılar sunuyorum...HŞT
yani demek istediğim, verilen su can suyu olurken çeliğin
akıbet bazen, kollarının arasından sıyrılıp kaçar niyetin
bilmez namludaki mermi, ölümü olacağını bütün renklerin.
timsah gözyaşlarıyla silinir, güneşle beraber doğan çizgiler..,
karanlığın acı sessizliğinde aydınlığa veda eder
hükmü infaz edilmiş sesler...
Ne yaman çelişki yaşam , umutların bir bir parmak ucunda yaşanması veya yaşanmaması değerli şairime saygıyla ..............asena
Şiirinizdeydim.Göndermelerin çapı belli olmaya belli de; etkisini kestirmek olanaklı değil.Öykücük ise çok güzeldi.
Kutluyorum Sayın Şair.
Nicelerine.Erdemle.
bu şiir,
aynı kökten boy veren çiçekler ve dikenlerin kısa hikayesidir.
ama aşağıdaki masal okunmadan yazılmıştır.
“ne zaman bir çocuk gülse, bir peri doğar.
ne zaman bir çocuk ben perilere inanmıyorum derse bir peri ölür.”
________ Yürek sesiniz ve usta kaleminiz daim olsun Cevat hocam
.Yine anlamlı bir o kadar da düşündürücü güzel bir şiire imza atmışsınız Kutluyor ve Saygılarımla ++
şiirdeki doğum sırasında dünyaya gelemeyen umudu, yunan mitolojisindeki pandoranın kutusunda kalan umuda benzettim ve bize göre uyarladığımızda da sözde kalan vaatlere aldanıp, aslında hızla yayılan bir hastalık ve içimizde büyüyen karamsarlığa neden olan kendi hatalı seçim biçimlerimizin sonucu gibi düşündüm.. ama şu final kısmı aynı ''pan'ın labirenti'' gibi.. cennete gitmek için önce ölmek gerekmiyor mu.........mükemmel bir şiirdi usta..kutluyor, sonsuz saygılar sunuyorum..
/‘yanlış’ kendini en tartışılmaz ‘doğru’ görüyorsa eğer
mümkün mü saymak, bir yanlışın kaç doğru götürdüğünü /
VE
/kime ait olduğunun ne önemi var tetikteki parmağın
namlunun kör gözü, baktığı her yerde sıradan ölüm görürken/
ŞİİRİN DİĞER BÖLÜMLERİ BANA GÖNÜL KOYSA DA. YUKARIDAKİLERİ SEÇTİM İÇİNDEN. SADECE O DÖRT DİZE BİLE YETERDİ ŞİİR OLMAYA BENİM İÇİN...
Hani derler ya sn Çeştepe, bir ağaçtan altın ölçmeye de kürek yapılır, çöp taşımaya da...Galiba öyle bir şey bu...
Kutladım içtenlikle. Okumak zevkti...Nicelerine, esenlikle...
/kime ait olduğunun ne önemi var tetikteki parmağın
namlunun kör gözü, baktığı her yerde sıradan ölüm görürken/
Şiir kaleme acı gerçekleri öyle güzel yazdırmış ki
okuyanı derin düşüncelere yönlendiriyor , keşke diyor insan keşke...
Kaleminiz daim olsun hocam harikaydı. Paylaşım için teşekkür ederim, saygılar.
bu şiir,
aynı kökten boy veren çiçekler ve dikenlerin kısa hikayesidir.
ama aşağıdaki masal okunmadan yazılmıştır.
“ne zaman bir çocuk gülse, bir peri doğar.
ne zaman bir çocuk ben perilere inanmıyorum derse bir peri ölür.”
Tetiğe dokunamasın hiçbir el! Hiçbir canlının hayatı sonlanmasın...Çocukların; ASLA!
Muhteşem bir anlatımdı, önce alkışladım...Tekrar tekrar okuduğum şiirlerinizden biriydi yine... Yüreğinize sağlık efendim, kutlarım...
bilgenin gerçekliğini
gerçeğin bölünmezliğini
varlığın temeli olan
tüm bilimsel verilerin
dayanağıdır felsefe......bilgeliği tartışılmaz şiir yürekli üstadıma bu güzel şiir için teşekür ederim sağol üstad
Bu şiir ile ilgili 76 tane yorum bulunmakta