İpek kanadında, azat kuşları
Ezelden ebede, çöp, laşe taşır
Doğmamış bebenin, kalp atışları
Ana yüreğini, çileyle kaşır.
Pamuk ipliğine, bağlı yüreğin
Pırlanta parmaklar, saçını tarar
Kadrini bilmeyen, işin, emeğin
Kabe örtüsünü Şeytan'a satar.
Bozulmuş dünyanın, fendi düzeni
Dirsekten kir, topuktan zulmet akar
İz bırakmayarak, karda gezeni
Evlat anasına, yar diye satar.
Sonu gelmiyor ki cehri cefanın
Bir cümleden, milyon yanlış türüyor
Kim bilir tadını, helal lokmanın
Cünüp gezen, su üstünde yürüyor.
Çile ikliminin, mahçup kuşları
Garipler yurdunda, kilim dokuyor
Tezgahı ıslatan, gönül yaşları
Bu sefalet neden, diye soruyor.
Keşke o sorular, bana sorulsa
Şerikler aleme, hükümran derdim
Züğürt, zengin, aynı yere konulsa
Fakir sofrasında, aşı severdim.
Kayıt Tarihi : 7.9.2024 12:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!