çaresizlik kapıdaydı kolları güçsüz ve keskin
yoktu hiçkimsesi bir kedisi bile yoktu
çıkarsız ciğer peşinde koşmayan bir kedisi
öyle masumduki gözleri haykırıyordu elleri
çürüyen bedeni kokmuyordu artık yanlızdı
kendine gülüyordu hiç yaşanmamışlıkları heyecanlandırıyordu
kayıtsızdı olanlara minik yüreği olmamışmıydı düşleri
yoksul yüreği bir fakirin sofrasında terkedildi
yalınayak yürüdü kavurucu kumsalda başı eğik
fırtınaları rüyasından çıkarmalıydı sessizlikti düşünde
şarap damlıyordu kadehine yavaş yavaş akıyordu zehir
sırıtıyordu ulu manituların çılgın esir köpeği
yoksundu keskin tatlı acılardan bu adi serseri
iniltiyerek geçti yirmidokuzuncu iğrenç yaşını
anlık düşünceleri serseri bakardı olanca kiniyle
tüm güzellikleri olanca hırsıyla dondurdu beyninde
uzakta uzakta yarınları sevgilisinin saçları
bir minik kız çocuğu dalgalı siyah saçları
alnına dayalı bir namlunun duvardaki kanlı resmi
bütün yaşadıklarının belkide kısaca bir özeti
boş düşünceler boşa giden anlamsız saatler
boş beyinlere hükmettiğinde anlık duraksamayla kanlı bir hikayeyi
tertemiz boş sayfalara kazır belkide
haince pusuda bekler.utanmaz yanlızlık
tükürür yüzüne rahmet sanarsın aldatır seni
belkide yanlız değilsindir yanlızlıktır tek esirin
ya o da bırakırsa seni.bırakırmı dersiniz peşini
Kayıt Tarihi : 30.7.2007 09:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)