ÇIKIN
külüm
dumanım
ateş bulaşığım
saçlarında
yağmurun dudak izi
suskun özleyişlerimi yazdığım
kan kırmızı sayfalarda
yanıp yanıp
paçavraya döndüğüm
avare yüreğimin
berduş mahsulü yarim
gözümün gitmeyen lekesi
alev yüklü sensizliğimin
durmadan kanayan
gizemli yarası
fermansız gülebiliyorsam
ve dayanabiliyorsam bu alaza
bilmelisin ki
bu
buğulu zamanlarımda
en berrak
ve de iştahlı
öpüşünün tadının
ben de kalan
ve
saklaya saklaya
buruş buruş olan
kırmızı boyalı parşömende kalan
izindedendir tüm sihir
bu yüzden işte
her yağmura dayanabiliyorum
çünkü
ben pencerenin ardında
yırtık pabuçlu
o çocuğu düşünürken
camlara asılı kalan gölgenin
yağmur sonrası
güneşine duyduğum
gökkuşağı düşüm
yokluğunda
hep umut giyindirir bana
kavgadan kavgaya
silahlanırım yalnız
sırt çantam
senden hiç eksik olmadı
on bin yıl dayanmama
yeter de artar bile
bu koca çıkın…7.7.2013
Kayıt Tarihi : 5.7.2017 11:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!