Kah derya kuzuları peşinde
Kah tezgah başındalar
Sabahın kör beşinde
Dimdik geçim savaşındalar
Samimi beceriksiz bir hayat
İçimdeki yalnızlığa inat
Caddelerde bölük bölük kalabalıklar
Bu manzaradan tek ben azat
Şaşası yalan, sönük kalabalıklar
Sesim duvarlarda yankılanır durur
Buram buram nostalji kokar
Renksiz ama manalı siyah beyaz resimler
İhtiyarları genç bedenlere sokar
Renksiz ama tarih dalı siyah beyaz resimler
Delikanlılar dizilmiş el ele poz verir
Kalır güneş perdesiz gökyüzünde
Kuşatır şehirleri denizleri
Bir figan kopar ardından hüzünde
Canevine akseder dirilişin izleri
Kuşlar görünür kanatlarında umutla
Oturduğum koltuktan tefekküre daldım
Uçsuz alemin gizemli anlarına
Caddelerden başladım ormanlara adım adım
Yöneldim bihaber olduklarımın yanlarına
Şu an nerede avcı hayvan av peşinde?
Umutla yaşar insan, umutla ölür
Hep birşeylerin umudu
Güzel günlerin anların umudu
Ve bir gün o an gelir
Yıldız yıldız parlayan umutlar
Yağmur yağmur düşer avuca
Oda mutlu bir çiftin meyvasıydı vaktinde
Onuda severdi babası ve kıyamazdı anası
Gün geldi çocuk oldu, genç oldu, şimdi ise
İmamın teneşir taşı üstünde işi oldu
Mesleği vardı herkes gibi ekmek kapısı
Bir arzu var ki yakıyor ta derinlerde saklı
Anlatamam gözlerimle bile herşey yasaklı
Kör sokaklarda umutsuz çıkış arar dururum
Serpişmiş her adımımın yanına bir uçurum
Gerçek mi görüyorum yoksa çekici bir serap
Öyle kalabalık ki evde adım atmaya yer yok
Dost ahbab biraraya toplanmış ama hoş diller yok
Gülücükler başka güne saklı şimdi hıçkırık var
Ayşecik son yolculuğa çıkar buruk hazırlık var
Ne olur omuzlardan indirin diyesim geliyor
Yemyeşil bahçe içerisinde ağaçlar ve kuş sesleri
Vede mütavazi tek katlı bir ev
Seherde horozun feryatlarıyla uyanıyorum
Buz gibi berrak sudan sımsıcak abdest alıyorum
Hakka yöneldikten sonra mutmain o dimağla
Ve huzur dolu sineyle bahçeye çıkıyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!