Tutunduğun kabuslar içimi tırnaklıyor
Orada bir çocuk alnına kan sürmekte uğur getirsin diye
Aşk kaç bucak ötede? Kimse bilemedi, amansız kanamalar devam
Kanamalar soluksuz devam, bir derviş yön gösterse herkesin adımları ters yönde
Kır düştü mevsimsiz yaprakların üstüne
Kıraç yolculukların kenarında hep ortası siyah işaret direkleri...
Bu oyunda soylu bir sabaha dili dışarda başlanır
Nacizane bitkinlik: İner perde, kalkar perde, iner, kalkar...
Talih kuşunun ansızın başa müjde düşürmesi gibidir
Akşamdan kalan halt
Unutkanlık masalı ezberlenir, olmazsa bir daha, yaşasın bilinçaltı!
Bir de aşk vardı
Ellerine epey uzak
Kalbine yabancı
Ani sözlerime teşne
Duruldukça sular mavi akıp giderdi
Ben seni ne uzak sevdiğimi kış ortasında anladım
Dar geldi geceler, soluk almaya bin şahit
Ölümün ipucu bile gözüktü de aldırmadım
Bir kıyamet asıl yüzünü gösterdi esefle
Kalbimde saklambaç oynayan yılan hır çıkardı
Benim dışımda bir şeyler oluyor hayatta
Uyanık davranıp sezemiyorum perdenin ötesindeki dünyayı
Ben senin için şiir yazıyorum örneğin
Sen neredeyse bana garip aşklarını anlatacaksın
Kar ortasında kaldık. Buydu belki görüp göreceğimiz
En büyük sürpriz. Dağlar geçit vermedi, sıralı
Otobüsler, tedirgin sürücüler, mola yeri telaşı
Acıtıyor şimdi içimizi uzaktan duyulan bir kırık bozlak
Kırşehirli Neşet Ertaş, Muharrem oğlu, kendi halinde abdal
Hepsi bir eski tüfek nazında güzel
Ertelenmiş destanları omuzlarında çapraz fışek
Ne ki düşleri bir atımlık baruttan ibaret
Sıktikça geri tepiyor hayat
Üç kişilik bir asansör değil mi ömür?
Benim bir kalbim vardı
Kusursuz inciler döker yağmur dilenirdi
Sular akar gider, günışığı şaşkın
Her gazete sayfasında bir bulmaca bahanesi
Önce ömrümüz sarsıldı, sonra tek sıra kuyruğa girdik acının önünde
Kendime ilân ettiğim savaşta otuzdört yıl devrildi
Devirdim düşlerime bahşedilen çamları da
Niçin bütün güzel kadınları seviyorum ama birine aşığım?
Ah bu yanıtsızlık belki ömrümün nişânesi
Sayım yapıldı: Düşlerinden bir adım geridesin
ve ömür böyle bitebilir
Kınından zor çıkan bir bıçaktır bazen hayat
Dönmez geriye hiçbir yıldızın alın yazısı
Haydi o zaman rakıyı susuz dipleyelim
Çalsın tefler deli edene kadar polis devriyelerini
Dadak Hüseyin klarnetten bir ömre meydan okuyan nidâ çıkarsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!