Soluduğun hava bastığın toprak
Kokmuyor buralarda.
Kaldığın sokak,yüzüne inen sağanak
Çok uzaklarda.
Anlamsız başıboş yürüdüğüm sokak,
Soluduğum hava bastığım toprak.
Akşamüstü uyanışlarım olmasa
Seni nasıl düşünürüm bilmem.
O kadar sinmişsinki içime
Seni unutabilirmiyim bilmem.
8 Nisan 2005
Bugün beni anlama.
İster kına ister kınama.
Nerden geldiğimi boşver,
Yüzümde anlam arama.
Sakın bana sual sorma.
Sen kafamda organize bir yalan
Sen bastırılması imkansız isyan
Gelmeyebilirim
Bugün eve dönmeyebilirim
Deniz bilmez bozkırlar ortasında
Fırtınaya tutulmuş yelkenli gibiyim
Yüzünü döküp sinene
Beni düşünüp ağlar mısın?
Öyle mahçup elin yüzünde
benim için ağlar mısın?
Çok insan gibi,
Aşağılık buldum kendimi.
Düşüncelerim kabuk bağlamış,
Alnımda imza gibi.
Aklım asi.
Ruhum kendi yurdunda ecnebi gibi.
Denizim...
Bir duvardan ötekine
Çarpar dalgalarım.
Balıklarım yüzme bilmez
Kendini bir sokakta göreceksin,
Bir dilencinin buruk gülüşünde.
Hayatı yaşadıkça göreceksin,
Kendini hep dilenci gülüşünde.
29 Kasım 1999 Diyarbakır
Ruhum tırmanışta
Yalnızlık uzayan fildişi kulesi gittikçe.
Büyüdükçe gözlerin büyüyor
Bin yoksulu doyurur sandığım yüreğimde.
Bir bilsen içimde ezdiğim kelimeleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!