Bu sarhoş şehirdi beni sana unutturan.
Adım adım tüm kaldırımları bir dost kılan.
Bu sarhoş şehirdi seni benden gizli çalan.
Sokak sokak beni yapayalnız dolaştıran.
1998 Gazimagosa
Dudak büküyorum yaptıklarına
Bilmediğin sonuçlara varıyorum...
Sen habersiz
Benden uzakta.
Yolunu kaybetmiş çocuk
annesini
özler mi
ağlamadan
Salınmakta olan yaprak
bükmeden boynunu
topraktım.
kuzey rüzgarları aldı beni
göklere savruldum
toz oldum.
ıslandım,
yağmurlara karıştım
Masum ve titrek bir melodi
Bir böcek olmalı şarkı söyleyen...
Yaz gelmiş.
Hasat mevsimi yakın.
Yakacak yine güneş tarlada çalışanları,
Kumsalı denizi bilmeyen zavallıları.
Gökyüzü karanlığın üstüne ağlıyor
Istırabın dinmedigi bu yolda tek arkadaşım rüzgar.
Yağmurla karanlık üstüme siniyor
Rüzgar deli gibi üstüme geliyor...
Bozuk kaldırım taşları üzerinde ıslanan üstüm başım...
Bugece bir başkayım.
Tepelerin önünden geçti.
Şehirlerin içinden aktı.
Köylerin ardından baktı.
-adamlar tesbihli,kadınlar çıplaktı
Hani boylu kadınların sırtında yükler
Hani beyaz gömlekli adamlar vardı.
Bazı geceler var;
Sokağında eğilmiş lamba
Uzaklarda gözünün derin karası
Bazı geceler var;
Sokağında eğilmiş salkım söğüt
Geçen aylardan birinde
Sanırım ondokuzunda
Güneş çok barbarmış
-yeri toprağı çatlatmış-
Kafasında melodilerden yapılma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!