Çocukluk odamın duvarında bir resim gibi duran
Güneş vardı. Ve mezar taşım vardı,
Düşlerimi paylaşan, gülerek yeyip içen benimle.
Günboyu ustalığını ilerletirdi doğan
Ve gece bile sürerdi bu büyülü uğraş.
Tembel tembel yatardı dağlar bulutlu kamplarında
Ve bir güzel aktarırdı toprağı solucanlar.
Tunç et tunç bir susuzlukla kıpırdardı,
Ana kucağında yeni doğmuş bir bebek gibi
Yatardı elinin altında güneşin.
Ve o anlamsız demir ağırlıklar
Birdenbire küt diye düşen insanın üstüne
Bir yiğitlik ve yerini bilme duygusu verirdi bana salt.
Başları ezilmiş tavşanlar gördüğümde yollarda
Bilirdim Samanyolu'nun büyük çarkıyla döndüğümü.
Üstlerinde çiy gibi kan damlalarıyla dana başları sırıtırdı
Maskeler gibi tezgâhlarda ve dans ederlerdi güneş ve ay.
Sonra arkadaşım, içinden bir şey çıkarmak için
Kestikleri yüzü dikişler içinde,
Kaldırdı elini,
Gülümsedi bir yarı-komanın içinden,
Taştan bir tapınak gülümsemesi.
Ve ben de açtım ağzımı kutsamak için -
Ama sessizlik tıkandı boğazıma bir yumruk gibi.
Taştan bir hançer gibi, sert, kenarları çentikli,
Donup camlaşmış dilsiz bir lav topu:
Çığlık
Kendini kustu.
Kayıt Tarihi : 25.4.2015 10:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

The Scream
There was the sun on the wall - my childhood's
Nursery picture. And there was my gravestone
Which shared my dreams, and ate and drank with me happily.
All the day the hawk perfected its craftsmanship
And even through the night the miracle persisted.
Mountains lazed in their smoky camp.
Worms in the ground were doing a good job.
Flesh of bronze, stirred with a bronze thirst,
like a newborn baby at the breast,
Slept in the sun's mercy.
And the inane weights of iron
That come suddenly crashing into people, out of nowhere,
Only made me feel brave and creaturely.
When I saw the little rabbits with their heads crushed on roads
I knew I rode the wheel of the galaxy.
Calves' heads dew-bristled with blood on counters
Grinned like masks, and sun and moon danced.
And my mate with his face sewn up
Where they'd opened it to take something out
Raised a hand -
He smiled, in half-coma,
A stone temple smile.
Then I, too, opened my mouth to praise -
But a silence wedged in my gullet.
Like an obsidian dagger, dry, jag-edged,
A silent lump of volcanic glass,
The scream
Vomited itself.
TÜM YORUMLAR (3)