Yalnızlık dört yanımda dört duvar
derinliğine çekmiş deniz beni
uzaklaşırım kendime doğru
yılandan çıplak.
Enlemsiz, boylamsız gezerim ülkesiz atlaslarda
bir soru ararım yasak düşlerimde
tüm cevaplara.
Uzun kervanlar yürür güneşte ağır ağır
bütün geçmişi şimdiye damıtarak
gecelerim güneşi uyandırmaz
naftalin kokulu zamanlarda.
Karanlığından kuşlar çalar bir tren
kanadı kırık melekler düşer gözbebeklerimden
ve birden bir yıldız kayar
vurur parıltısı kırlangıç yumurtasının sarısına
gözyaşlarım yosun tutmaz be usta.
Uzayan gölgelere uzanırım
üstümde yırtık bir mavi
ölü kuşlar satılır çiçek pazarlarında
üşürüm nar çiçeklerinin ürpertisiyle
güvercin uykularından uyanır Afrika menekşeleri
susar ağıtları yaralı kuşlar
yılan dişli dikenler kanatır güllerimi,
cesetler soğuk olur derler ya
ben haala sıcağım
bedenim cehennem ateşi
dokunsan ellerinin derisi soyulur
kulaklarımda yetim çakal sesleri
kabuklarını çatırdatarak
yüreğimin asıldığı darağacı kurur
bir çığlık ki sorma usta
kutuplardan duyulur...
Kayıt Tarihi : 11.3.2011 19:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İbrahim Demiraslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/03/11/ciglik-281.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!