Artık eşe dosta güven kalmadı,
Nazlı yar ansızın çekti de gitti,
Sırtıma apansız çaldı hançeri,
Ardına bakmadan çekti de gitti.
Onca yıl katlandım ağu aşına,
Kar yağdırdı genç yaşımda başıma,
Kabus oldu hayalime düşüme,
Evimi barkımı yıktı da da gitti.
Bana reva mıydı böyle yalnızlık,
Nedir bunca acı ne bu acizlik,
Son demde yapılmaz bunca haksızlık,
Şu garip boynumu büktü de de gitti.
Nice yıldır mesut mutlu yaşadık,
Kimin derdi varsa hemen koşardık,
Birlikte ağlardık hep bir coşardık,
Simdi göz yaşımı döktü de gitti.
Zindana çevirdi bahar yazımı,
Duymadı ahımı ve niyazımı,
Kaderim mi yoksa kara yazım mı,
Yüzüme bir tokat çaktı da gitti.
Kara günler çaldı gayrı kapımı,
Mimar yapamaz ki gönül yapımı,
Bende ahiretten aldım tapumu,
Neyleyim ciğerim söktü de gitti.
Geldi kara kışlar gayrı kapıya,
Çoğaldı bak dertler derman arama,
Kimseler merhemin çalmaz yarama,
Saadet yuvamdan uçtu da gitti.
Yaklaştı ecelim herkes varacak,
Burada edenler orda bulacak,
Hüdayi de elbet toprak olacak,
Gözüme toprağı saçtı da gitti.
07.03.2019//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN
Hidayet Doğan Osmanoğlu
Kayıt Tarihi : 7.3.2019 05:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!