her anını her duygusunu anlat bana
mor gölgelerin büyüsünü
dilsiz cellatların ikiye böldüğü mahmur uykuları
kan ter içinde uyanırken
anlat bana
rüya iklimlerine dönüşen sanrıları
yıldızların göklerde baş döndürücü bir süratle akışlarını anlat
sen duymuyor musun
sen yorgun ve düşkün
hiç düşünmez misin sen
sıcak sımsıcak insan kanı kadar
gül mevsimi kadar
seller yağmurlar kadar sımsıcak
kirpiklerinin gölgelediği siyah gözlerinden akıttığın
sicim gibi dökülen göz yaşlarını
oysa sen kalbimin o ağır elemini hissetmiyorsun
oysa ben sana kavuşmayı umut ederken
oysa senin kalbin perdelenmiş
taş üzerine nakşedilmiş resim gibi
ben ıstırabını yaşarken
sen hayallerini çiziyorsun
ateş almadan ışık salan böceği
kozasını yırtan kelebeği
tohumları uçuran rüzgarı
çiçek fırtınasını
gölge salan bulutu yerden yükselen suyu
kuru toprağın üzerinde hayat taşıyan ırmakları…
ben yaşıyorum
yarım kalmış bir çok şeyi
hiç başlanmamış bir çok sebebi
neden olduğun her sürgünden sonrayı
gecelerce donarken hep susarken
sırrını sezinlediğim her özlemi
gökler dolusu yerler kadar
tıpkı seni seviyorum gibi
gecede düşüm, gündüzde hayalim olan
hoyratça bağrımı kanatan ilk ayrılığı
sineme serpiştirdiğin ilk acı sonrasını
sensizlik sonrası melankolileri…
ben yaşıyorum
yüreğimde ki gökler öyle gürültülü ki
oysa duygularım yeni bir şafak, erken bir fecir
uzun bir hasretin çokça bir hayalin içinde çırpındığı
derin bir denizdeki karanlıklar gibi
alevlendikçe alavlenen, köpürdükçe köpüren
bir umman ki tıpkı benim gibi
ben hala sana kavuşacağımı vehmediyorum
amden ve kasten her günahın zamanı oldum
şimdi pişmanlığım ayrılıklara
hayaller gibi sönük duygularım
oysa odalar bomboş
sıradan hatıralarla doluyum
çarmıha gerilmiş gibiyim
senden mahrum kaldığım zamankinden daha az bedbaht değilim
içimde uyanan müthiş kinin aşk olduğunu biliyorum
aklını kaybetmiş mecnun gibiyim
muhayyel bir alemin şüphesine maruzum
kaca sahraya atılan bir tüy misali
rüzgarların istedikleri gibi evirip çevirdiği
bir dağ nasıl çökerse öyle parça parça
dağılıp toz duman haline geldiği gibiyim
oysa aynı zamanı müşahede ediyoruz
sonu gelmeyen
oysa hayat uzun
dağılıp yok olmaktan daha zor
ihtimali olan her şeye açık…
sakın unutma bir kez daha karşılaşacağız
kendi sicilin ile yüzleşmeye çağrıldığın gün
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 15.2.2017 18:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!