Değmeye, dokunmaya korkarım;
Anında solacak bir gonca gülsün diye.
Seni sessizce seyretmek gerek öylece durup karşında,
Sadece bakmak gerek,
Gül rengi yüzüne, başak sarısı saçlarına,
O zaman umurumda mı olur sanıyorsun
Var imiş,
Ya da yok imiş
Dünya?
Gülden tablo mu olur deme. Olur.
Dudaklarında Meryem Ana ‘nın gülücüğü varsa
Ve başında İskit kızlarının saçları,
Körpe, uysal dalgaları Sarıdeniz ‘in,
Gözlerinde Ağrı Dağı ‘nın gururu,
Sesinde Manavgat ‘ın şırıltısı varsa; olur.
Böyle tabloya bakmaya mı
Doyulur.
Asmışım seni gönlümün aydınlık duvarlarına,
Dizler çökmüşüm karşında tevekkülle,
Gözlerimi göz göz edip sana bağlamışım,
Bütün bir ömür öylece bakmış bakmış,
Doyamamışım.
Sakın bana söyleme gül olmadığını,
Nesin diyelim, gül değilsen?
Nergis misin, karanfil misin, ıtır mısın?
Yoksa bir lale, ya da zambak
Veya bir şakayık, yahut krizantem?
Gel sana çiçek diyeyim
İstersen.
(Hikmet BARLIOĞLU (1933 - 2003) ' nun
KAVAKYELLERİ isimli Serbest Şiirler 'inden > 49-50/100)
Kayıt Tarihi : 24.4.2005 11:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!