-Güzel Şair Veysel Çolak’a sevgiyle…-
FEVZİ GÜNENÇ
Ben Barış çocuk… Küçüğüm; çok küçüğüm… Bir şairin şiirinden çıkmışım. Çiçeğin rengini arıyorum. Görüyorum, evet var rengi çiçeklerin. Kırmızı. eskiden kırmızı değildi bütün çiçekler. Seviyorum kırmızıyı. Ama artık eskisi kadar çok değil. Çünkü o renkte, artık annemin cansız bedeni var.
Daha mı çok sevmeliyim o zaman kırmızıyı? Annem diye mi sevmeliyim bütün kırmızı çiçekleri? Belki öyle ama olmuyor işte.
Giderek soluyor çiçekler de onun için. Kırmızıları bile… Artık dallarında değil onlar. Hepsi solmuş. Kırmızıları da azalıyor giderek. Belki siyah olacaklar sonunda. Ben siyah çiçekleri sevmem. Siz sever misiniz?
Siyah çiçekleri hiç kimse sevmez.
Ne olur bana yardım edin arkadaşlar. Gerçek çiçekleri arayalım. Bulalım onları. Muhakkak buralarda bir yerlerdedirler. Vardır hiç bir kurşunun işlemediği çiçekler. Gizlenmeyi başarabilmişlerdir bir kayanın dibine. Yatıyorlardır oralarda bir yerde.
Mavi, sarı, pembe, beyaz. Kavuniçi renkte çiçekler vardır. Yaprakları da yeşildir onların. Hiç bir çiçeğin yaprakları kara olamaz. Olmamalı. Ama bütün çiçeklerin yaprakları da kararıyor giderek.
Ne yapmalı bilmiyorum. Bir şeyler yapmalı. Bunu biz birlikte yapabiliriz ancak. Biz çocuklar yapabiliriz. Yapabiliriz, değil mi?
Sahi, adınız ne sizin? Ben adımı söylemiş miydim? Adım Barış Çocuk benim. Sizin adınızı da değiştirelim mi? Barış çiçek olsun mu sizin de adınız?
Yok yok barış çiçek olmasın. Barış çiçeklerin rengi kırmızı şimdi. Ben sizin de kırmızıya boyanmanızı istemem. Bütün çocuklar kırmızı barış çiçek olurlarsa o zaman çocuk kalmaz ki hiç dünyada.
O zaman dünyanın geleceği de olmaz. Büyüyemez kırmızı barış çocuklar. Büyüyemeyince de insansız kalır dünya… En iyisi sizin adınız da Barış Çocuk olsun. Haydi, aramaya başlayalım artık ölmemek için gizlenen çiçekleri. Asıl rengini saklamayı başarabilmiş çiçekleri. Yaşayan çiçekleri…
Aradığımız çiçek ben miyim acaba? Aslında bir çocuk değil de bir çiçek miyim ben? O zaman niye kopartıyorlar ki beni dalımdan? Beni dalımdan kopartanların çocukları yok mu? Onların çocuklarını da kopartsalar dallarından ağlamazlar mı?
Ben dalımdan kopartılırken çok ağlamıştım. Çok canım yanmıştı da o yüzden biliyorum. Şimdi anılıyorum önceleri canlı bir çiçek dalıydı annem. O, kopartılıp sokağın ortasına atılmış ölü bir çiçek dalı şimdi.
Kayıt Tarihi : 31.12.2007 03:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!