Bu nasıl bir ceza, nasıl bir bela
Ne gecesi belli ne gündüzü
Yüzü yabancı, acısı bıçak sırtı
Beklemesi ömürden ömür çaldı
Bu nasıl bir ceza, nasıl bir bela
Aydınlığa yürüdüğüm yerde
Tam da o yerden düşüyorum
İzbe bir karanlığın taa dibine
Bu nasıl bir ceza, nasıl bir bela
Yapışıyor boğazıma bir el
Yağmursuz çölde başlıyor sel
Dalından güller solmadan gel
Bu nasıl bir ceza, nasıl bir bela
Şeytan azapta tearruzda bekliyor
Dilimden dualar göğe yükseliyor
Umudun kapısı bir türlü açılmıyor
Yüzüme doğmuyor içten bir tebessüm
Acılar kapı aralar, yalnızlık usumda
Sancılı bekleyişler bağrımı yaralar
Düş kırıklığı oluyor yaşanan anılar
Bu nasıl bir ceza, nasıl bir bela
Ömrüme giydirilen ateşten gömlek
Yanan ben, ağlayan ben, susan ben
Sevda libasını üzerine giyinen ben
Pişmanlığın hükmünü giyinmişim
Yargısız infazlar kabul görmüş
Bir haklılığın vicdan hesaplaşması ki
İçerisinde bin bir tutsak barındırıyor
Bu nasıl bir ceza, nasıl bir bela
Kazanmak isterken kaybetmek
Gitmek isterken kalmak
Haklıyken haksızlığa uğramak
Boş verdim doğruyu, yanlışı
Savunmuyorum haklıyı haksızı
Anladım ki, en güzel kazanım
Yine yeniden kendine dönmektir...
22 Haziran 2024
Derya Avşar
Kayıt Tarihi : 22.6.2024 19:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Derya Avşar](https://www.antoloji.com/i/siir/2024/06/22/ceza-150.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!