fikir bulutlarla yürür
sanat dağbaşlarını okşar
boş uğultularla şehri kuşatır şarlatanlar
mânâ mânâsızlıkla öldürülür
fikir bulutlarla yürür
sanat dağbaşlarını okşar
yarınları çalınmış olarak
doğdu çocuklar
ilk ışıklarını tanımaya çalışırken
dünyanın
yumuş yumuş elleriyle
ne kadar masum
düne dair şarkılar söyledik
ağıt yaktık,sitem ettik
yarını konuşmanın zamanıdır
bir büyük coşkuyla
umut serpmenin caddelere,sokaklara alabildiğince
uçuşturmanın kelebek kelebek
bir denizim geceyi dinleyen
düşer ay sularıma
bin parça
oynaşır durur
umut yüklü
gemiler geçer
hastane kantininde bir doğumu beklemek
geçmeyen dakikalar
her ses bir umut
her tıkırtıya alaka
gece geç vakitler
uyku girmeyen gözler
susun! ey kalabalıklar susun!
içimdeki ses bana yetiyor
hep yabancı hep garip kaldım
kenarında en güzel bahçelerin
bir çocuk görürüm elinde gül, uzatır
en çok mutlu eden beni
çölde karşıma çıkan vaha gibi
takılır kelime ağa
söylenmesi kaçınılmaz olan
mana saadet ve bedbahtlığımız
ve aaah ey idrak
bulanık akıyor bugünlerde
köyümün deresi
yağmurlar yağmış da olsa
elden bırakmamak gerek tedbiri
gel raporunu tut başzabit
nolur nolmaz
yarınları çalınmış olarak
doğdu çocuklar
ilk ışıklarını tanımaya çalışırken
dünyanın
yumuş yumuş elleriyle
ne kadar masum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!